GÜNÜN YAZILARI

Türkiye ve Çin: ezik milliyetçiliklerin, kültürel çoraklaşmaya dönüşmesi

Size bir haber vereyim. Meğer Çinliler (ya da çoğu Çinli), çekik veya “küçük” veya “dar” gözlü değilmiş. Hele Çinli kadınların çekik gözlü fotoğraflarını çekip sosyal medyaya koymak, Batı emperyalizminin estetik hegemonyasına boyun eğmekmiş. Dolayısıyla çekik gözlü ve çekik gözlülüklerini gösteren Çinli kadınlar da ideolojik bakımdan suçluymuş. Çin’in aşağılanmasına hizmet ediyorlarmış. Fakat pek iyi anlayamadım. Yoksa Çin açısından yerli ve millî olan, küçük ve çekik değil büyük ve yuvarlak gözlü (yani beyaz Avrupalı veya Amerikalı gibi) görünmek miymiş?

Kazakistan: Astana nasıl Nur-Sultan oldu?

Çözülünceye kadar Sovyet egemenliği altında despotik rejimle yönetilen Türki ülkelerin çoğunun başına eski Komünist Partisi’nin polit-büro üyeleri geçtiler. Komünizm gitti ama diktatörlük kaldı. Nur-Sultan, 1990’dan beri seçimle Cumhurbaşkanı seçiliyordu.Nisan 1990’da yüzde 95 oyla Cumhurbaşkanı ilan edildi. Sonraki seçimlerde, hep yüzde 90’ların üzerinde oy aldı. Göstermelik seçimle geldi, başkent onun adını aldı, ama bir ayaklanmayla iktidardan gitti. Rejimi korumak içinse Rus birlikleri devreye girdi. Sonrasını hep birlikte izleyeceğiz.

Aşı karşıtı Djokoviç’e karşı oyun, set, maç Avustralya’nın!

Sezonun ilk grand slam tenis turnuvası olan Avustralya Açık 10 gün sonra başlıyor. Ancak şu anda konuşulan tek şey, dünyanın 1 numaralı raketi Novak Djokoviç’in turnuvada yer alıp alamayacağı. Novak Djokoviç, Avustralya Açık'a katılmak için tıbbi muafiyet aldı ancak ülkeye girerken vizesinde ‘pürüz’ olduğu anlaşıldı. Djokoviç COVID-19 aşısına karşı tutumu yüzünden hem tüm Avustralya’nın öfkesini çekti hem de dünyanın gelmiş geçmiş en iyi tenisçisi olma planlarını ertelemek zorunda kaldı.

Cumhurbaşkanı adayı mı, saatli bomba mı?

Muhalefet ortak bir zemin üreterek seçime gidebilirse, cumhurbaşkanı adayının kim olduğu sembolik bir anlam kazanır ve bu sayede ‘sembolik’ nitelikleri olan birini de aday gösterebilirsiniz. Tersi durumda cumhurbaşkanı adayını seçmekte zorlanırsınız. Çünkü bu yöntem bir siyasi boşluk yaratacak ve o boşluğu cumhurbaşkanı olacak kişi dolduracaktır… Dolayısıyla her aday bir başka partide tedirginlik yaratır, cumhurbaşkanı yapacağınız kişiye güvenemezsiniz, kucağınızda bir ‘saatli bomba’ varmış gibi hissedersiniz.
- Advertisement -

Sabih Kanadoğlu 367’yi nasıl icat etti?

2007 yılında Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi dolunca, Meclis’te Cumhurbaşkanlığı seçimine gidildi.1982 Anayasası, “İlk turda 2/3 sağlanamazsa ikinci turda yarı çoğunluk, o da olmazsa katılanların çoğunluğuyla Cumhurbaşkanı’nın seçilebileceğini” hükme bağlamıştı. Bu noktada emekli başsavcı Sabih Kanadoğlu ortaya çıktı, “Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis'in üçte ikisinin katılımı olmadan toplantı açılamaz” tezini ortaya attı.

En Son Çıkanlar