GÜNÜN YAZILARI

Vietnam (3) “Revizyonizm” ve “burjuvazi” gitti; “yolsuzlukla mücadele” geldi

Devrim, aynen bir zamanlar Mao’nun överek belirttiği gibi, son derece otoriter bir olay. “Bir sosyal sınıfın başka bir sosyal sınıfı devirdiği” bir şiddet eylemi. Marksizm bu şekilde teorileştiriyor. Parti, 19. yüzyılda parti olarak başlamışsa da, 20. yüzyılda bu şekilde askerîleşiyor; “savaş örgütü” oluyor. Buna da bir “baş komutan” gerekiyor. Böylece daha ilk andan itibaren, iktidarın aşırı merkezîleşmesi, son derece hiyerarşileşmesi ve bir “kişi kültü”ne dönüşmesinin zemini oluşuyor. Komünist rejimler bir kere kuruldu mu, daha sonra liderin neredeyse sınırsız otoritesini biraz olsun törpülemek çok zor oluyor.

Yaşasın, mutabakat metnimiz oldu

Benim açımdan, metot her daim niyetten daha belirleyicidir. İşbu metnin hazırlanma metodu da, muhtevasından çok daha tayin edici.

6’lı masanın taca attığı top (anlayan beri gelsin)

48 bin 400 kelimeden oluşan toplam 244 sayfalık metinde Kıbrıs sorunu sadece 1 yerde küçük 1 paragraf olarak geçiyor. Onda da Kıbrıs sorunuyla ilgili “gelirsek bakarız” şeklinde bir tavır ortaya konarak Erdoğan ve Bahçeli’nin gaz vererek coşturduğu tribünleri yatıştırmak maksadıyla top taca atılıyor.

6’lı Masa mucize mi çıkmaz sokak mı?

Bir arkadaşım telefon etti. “6’lı Masa’nın açıklanan programı güzel, demokrasi konusunda net, anlaşılan o ki Kürt meselesini şimdilik metne koymamışlar” dedi. “Bitti bitecek, dağıldı dağılacak”...
- Advertisement -

Beyoğlu farklı bir yönetim deneyimi için neden bir “kuluçka merkezi” olmasın?

Ulusdevletin kuruluşu ile merkezi yönetimin bir şubesine dönüştürüldüğü için ilk belediyenin, bu yeni yönetim deneyiminin günümüzde unutulan özelliği tepeden, bürokratik veya askeri nedenlerle gerçekleşen bir idari reform değil, doğrudan yerelden ve sivil toplumdan başlayan bir hareket oluşudur.

En Son Çıkanlar