GÜNÜN YAZILARI

Pep Guardiola

Guardiola’nın kurguladığı futbolun kusursuzluğu ve zenginliği, oynadığı oyunun şaşırtıcı yapısından kaynaklanıyor olmasıdır. Bu oyunun hayranlık uyandıran inceliği, salt hünerli ayakların büyüleyici dokunuşlarından ibaret değildir. Oyunun işleyişinde hünerli ayakların, en çok hüner gerektirmeyen işlere gönüllü soyunmasıdır.

Putin neyi temsil ediyor?

Dünyada büyük yaralar alan, eski ihtişamlı günlerini ve ikna ediciliğini kaybetmiş liberal demokrasi değerlerine meydan okuyan, dünyadaki aşırı sağ, aşırı sol bütün popülist hareketleri destekleyen, seçimlere müdahaleden, siber saldırılara, siber casusluk faaliyetlerinden medyayı operasyonel olarak kullanmaya kadar her yolu deneyen akıllı bir düşman var karşımızda.

Putin’in Nazisizleştirme bahanesi ve Ukrayna’nın Yahudi cumhurbaşkanı

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmak için öne sürdüğü bahanelerden biri ülkeyi Nazilerden arındırma isteği. Ukrayna’nın Nazi güdümünde olduğu uydurmasının köklerine bakınca birkaç hakikat tohumu dışında bir şey görmek mümkün değil. Hatta Volodymyr Groysman’ın başbakan, Zelensky’nin cumhurbaşkanı olduğu dönemde Ukrayna hem cumhurbaşkanı hem de başbakanı Yahudi olan İsrail dışındaki tek ülkeydi. Holokost’ta dedesinin üç kardeşi katledilen Zelensky bu iddialara sert bir cevap vermişti: “Ben nasıl Nazi olabilirim? Bütün savaş boyunca Sovyet ordusunda çarpışan, bağımsız Ukrayna’nın albayı olarak ölen dedeme açıklayın bunu.”

Televizyonlardan canlı izlediğimiz bir saldırı daha…

Savaşı televizyonlardan canlı olarak izleyişimizin 30 yıllık bir tarihi var. Başlangıcı, 1991’de Irak’a saldırarak ABD yapmıştı. Fakat bu defa sadece savaşın en kötü sonucu olan ölüm ve yaralanmaları değil, insanların çektiği öteki acıları da izliyoruz; bombalardan kaçmak için metroya sığınanları, artık boşalmış market stantlarını, başka bir ülkeye gitmek için tren istasyonlarında bekleyen iğne atsan yere düşmeyecek korkmuş kalabalıkları, sevgili kızı ile vedalaşan bir babayı, yeni doğmuş bebeklerin sığınaktaki görüntülerini…
- Advertisement -

Ne Rusya ne Amerika!

Nasıl oluyor da tek kişinin yönettiği, demokrasiyle, eşitlikle filan alakası olmayan, oligarklarının zenginliği dillere destan olan bir devleti “iyi” bir şey olarak gören ve bu devletin bir başka devleti istila etmesini savunan kişi ve örgütler kendilerini “sosyalist”, “komünist” olarak düşünebiliyor? Soru yanlış anlaşılmasın, bu kişi ve örgütlerin “sosyalist”, “komünist” olmadıkları çok açık. Kendilerini niye böyle zannedebiliyorlar?

En Son Çıkanlar