GÜNÜN YAZILARI

Darbe gecesi Kabil’de çalan telefon…

“Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, Cuma gecesi gizemli bir telefon geldiğinde Pentagon'daki ofisinden yaklaşık 7000 mil uzaktaydı.Telefon IŞİD'e karşı mücadelede kritik bir müttefik olan Türk mevkidaşı Hulusi Akar’dan geliyordu. Ancak Dunford'un ofis personeli telefona yanıt verdiğinde, hattın diğer ucundaki Akar'ın sesi değildi. Saatler önce Türkiye’de kanlı bir darbe yapmaya başlayan onu kaçıranların sesiydi."

Kendini tanıma ve tarihi anlamanın yolu: Zihniyet

Halil Berktay olağandışı bir iş yapıyor. Siyasi hayatını, ideolojik kabullerini ilmik ilmik yeniden örüyor, büyük bir samimiyet ve cesaretle onları analitik süzgeçten geçirip önümüze atıyor. Kaç kişi bu yazıların öneminin, hak ettiği değerin farkında bilmiyorum… Ama çok fazla olduğunu da sanmıyorum. Nedense insanların bu yazılarla duygusal ilişki kurmakta zorlanacaklarını, kolay anlaşılır bulmayacakları bu davranışı örneğin yaşlılığa, psikolojik arayışlara, hatta ideolojik temel eksikliğine bağlamaya daha yatkın olacaklarını düşünüyorum.

Yüksek ateşten mütevellit rüya

Türk faşizmi ilginç bir özelliğe sahip. Batı ülkelerinde faşizmin devlet karşıtı bir yanı vardır; ezik ve lümpen kitleleri seferber edebilmek için büyük sermayeye, bankalara ve bunları koruyan devlet aygıtlarına düşman bir söylem kullanır. Bizde ise bu yanı hiç yoktur faşizmin; her zaman devletle el ele, kol kola olmuştur, devletin bekasını her zaman en öne koymuştur.

Hâlâ cevaplanmamış oluşuna hâlâ şaşırmadığımız 15 Temmuz soruları

“Ya saçmaladığımı gösterin ya siz de bir şey söyleyin…” Bu kalıbı, gazeteci olarak takip ettiğim, kamusal önemi apaçık ama ‘tekinsiz’ birkaç olayda habere bulaşmamayı tercih eden meslektaşlarıma hitaben birkaç kez kullanmıştım. Aynı kalıbı 15 Temmuz’a dair her yıl sorduğum sorular bağlamında bir kez daha tekrarlamak geliyor içimden: Ya sorularımın temelsiz ve yanlış olduğunu gösterin ya siz de sorun.
- Advertisement -

“Sayın Cumhurbaşkanı”ndan “Zat-ı Devletleri”ne

1 Temmuz’da eski adıyla Harp Akademileri, yeni adıyla Müşterek Harp Enstitüsündeki mezuniyet töreninde bir konuşma yapan Hulusi Akar, Cumhurbaşkanına sık sık “zat-ı devletleri” şeklinde hitap etti. Bu hitap bana yıllar önce Abdullah Gül’e “m”siz “Sayın Cumhurbaşkanı” diye hitap edilen başka bir mezuniyet törenini hatırlattı.

En Son Çıkanlar