Bir söyleşisinde hayallerinden birinin barışın sağlandığı bir düzlemde İsrail-Filistin sınırında konser vermek olduğunu söyleyen Linet’in hem Türkiye hem İsrail’de maruz kaldığı tepkiler, bize zorunlu ikilikleri kıran, siyah ve beyazı reddeden bir melezliğin ne kadar zor ve ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bu melezlik hem antisemitizme hem de Filistinlilerin maruz kaldığı zulme karşı çıkabilme kapasitemiz.
Seçimlerde 24 olan kadın milletvekili sayısı ikiye katlanmış 48’e ulaşmıştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak konusu gündeme geldiğinde yine bu gelişmeye direnenlerin başında, 'önce kadınlar' diyen Çiğdem Aydın ve arkadaşları vardı. Çiğdem o zaman Serbestiyet’e yazdığı yazıda endişelerini şöyle dile getirmişti: “Biz kadınlar geçtiğimiz haftayı yine diken üstünde geçirdik.
Türkiye’de halk bugün kesinlikle tarih oburudur. Her gün mutlaka her tv kanalında bir hatta aynı kanalda birden fazla tarih programı var. Ayrıca her gün kanallarda tarih dizileri var. Tarih programları doğru bilgi verme iddiasında olsalar da kahir ekseriyeti yanlı ve/ya sansürcü, aşırı miktarda ve aşırı uzun oldukları için bazı hastalıklara sebep oluyorlar. Tarih dizileri ise halkın kurmacaya inanması yüzünden sağlıksız beslenmeye sebep olur.
2002’den sonraki 13-14 yıl boyunca, laik kesimdeki -CHP’nin ana gövdesinin de desteğini alan- sert Amerikan karşıtlığını bugün neden göremiyoruz? Cevap açık: Çünkü ABD artık bu kesimin iç politik hedeflerinin karşısında değil; Erdoğan iktidarını desteklemiyor, tam tersine bu iktidarla büyük bir gerilim yaşıyor. Yani ‘emperyalizm’e karşı tavrı asıl belirleyen şey, herhangi bir siyasi akımın iç politik hedeflerine ‘emperyalizm’in ne dediği; o hedeflere OK dediğinde, o siyasi akımın anti-emperyalizmi bitiyor.
Okul Tıraşı, yatılı bir okulun griliğinin içerisinden sesleniyor izleyiciye. Dışarıda lapa lapa kar yağmasına rağmen kaloriferleri bir türlü yanmayan, buz tuttuğu için revir kapısı açılmayan, aylarca kapıda biriken kara rağmen kapı eşiğine döşenen kaygan fayanslarıyla her içeri girenin canına kasteden, neresinden tutsan elinde kalan bu yapı kaçınılmaz olarak içerisindeki hayatı da kendine benzetmiş görünüyor.