GÜNÜN YAZILARI

İnsan olmak ne demektir?

İnsan olmak ne demektir sorusunu sormamızın bir diğer nedeni de açık ki hayatın salt karın doyurmak ve başını sokacak bir yer bulmaktan, çoğalıp yeni nesiller yetiştirmekten ibaret olmamasıdır. Öyle olsa hiçbir sorun olmayacaktı belki de. Bütün bunlar bir son değil başlangıçtır çünkü. İnsan, bütün bunları bu soruyu sormak için gerekli şartları sağlamış olmak için yapar. Sonrasında bu soruyu sorar ya da sormaz.

“Cici” niye olmamış?

Bir zamanlar Almanya’da “bir göz” odada yaşayarak para kazanmış olan Bekir (Yılmaz Erdoğan) artık köyüne geri dönmüştür. Köyün uzak bir köşesinde kocaman bir arazide karısı Havva (Funda Eryiğit) ve üç çocuğu ile yaşamaktadır. Kendi kimsesizliğinden dem vurup öksüz ve yetim bir çocuk olan Cemil’i de aileye büyük bir şefkatle kabul eder, çocuklarına “artık dört kardeşsiniz” der.

Çokkültürcülüğün zaferi

İngiltere’de ve Türkiye de dahil dünyanın birçok yerinde Sunak’ın bugün oturduğu Başbakanlık koltuğuna “heteroseksüel zengin bir erkek” olarak konduğunu dile getiren tezler dolaşımda. Halbuki çokkültürcülük zaferini tam da burada ilan ediyor: Dile getirilen tartışmalarda etnik vurgular ve milliyetçi sanrılar neredeyse hiç yok.

Kedidir…

Bağımsızlık, zarafet, kedi, müthiş bir üçleme… Ulus Baker zarafetin “bakış açısının işe yaradığı, anlamamızda işe yaradığı şeylerden birisi” olduğunu vurguluyor: “Hayvanların insanlardan çok daha zarif yönleri var. Bir kedinin atlayışını düşünün… Bunlardaki çok özel zarafet sanata her zaman kaynaklık etmiş bir doğa zarafeti”. Onlarda “başka bir dünya”nın estetiği, zarafeti, mânâsı gizli. Başka dünyaları anlamak, kabullenmek, sevmek, farklardan hoşlanmak için de hayvanlara, kedilere ihtiyacımız var. Enis Batur’un yazdığı gibi “Kralların yaşadığı ülkelerde, insanların kedilerden öğrenebilecekleri bir şey var” aynı zamanda.
- Advertisement -

Erdoğan’ın muhaliflerine yaptığı davetin hatırlattığı: II. Abdülhamit’in Meclis-i Mebusan mensuplarına verdiği ziyafet

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 vizyon belgesini açıkladığı programa; yıllardır iktidar tarafından ambargo uygulanan ve hatta işlerinden attırılan kimi gazetecilerin davet edilmesiyle başlayan tartışma bana, 1909 yılında II. Abdülhamit’in Meclis-i Mebusan üyelerine verdiği ziyafeti ve ziyafete katılmayan 4 mebusu hatırlattı….

En Son Çıkanlar