GÜNÜN YAZILARI

Bütün bunlar için Teksaslı bir aileyi suçlayabilir miyiz?

Ankara’da bakanlıklar, belediyeler, kalkınma ajansları AB ve vakıfların fonlarından almak için birbirleriyle yarışıyorlar. Fon almak ve idare etmek için danışmanlık hizmeti alıyor, aldıkları fonlar bağıra çağıra basın toplantılarıyla ilan etmekten çekinmiyor, “her şeyin en iyisi” esaslı organizasyonlarda bir güzel de harcıyorlar. Sonra da akşam eve gidip fon alan basın kuruluşlarını “beşinci kol faaliyeti” ilan ediyorlar. Çünkü yurtdışından fon bulmak sadece devlete ve belediyelere layık görülen bir hak.

“Dış” korkusu (3) Öldürücülük halkaları

Vahşi veya yerli dediklerimizin yapabileceği her şey, çok daha yüksek düzeyde örgütlü karakteri ve meşum planları, uzun vâdeli stratejileri, bu uğurda hatırı sayılır kaynaklarını seferber edebilme kapasiteleri ile devletlerin erişebileceği kötülük düzeyinin çok gerisinde kalır. Devlet aklı deyip duruyoruz; çok mu matah sanıyoruz? Biraz da budur, önemli ölçüde budur işte. Limitte soykırım, modern devlete özgü bir marifettir.

İslamcılık: Çoğulcu toplum, Medine Vesikası iddialarından Scarface İslamcılığına

AKP iktidarının 20. yılı biterken parti, kamuoyunda ve tabanında yüzlerce yolsuzluk, FETÖ Borsası, mala çökme, nepotik çıkar ağları, bu ağ ilişkileriyle sistemik hale gelmiş liyakatsiz atamalar, üç-beş maaşlı bürokratlar gibi ilk anda aklımıza gelen, devamı da olan sayısız iddia ile tartışılıyor ve bunların ‘devşirmeler’in işi olduğu söyleniyor. Bu yazıyla parti tabanında ‘masum İslamcılar, suçlu devşirmeler’ algısı üzerinden sürdürülen tartışmalar gerçek mi değil mi, buna bir bakıp çıkacağız.

“Dış” korkusu (2) Hayvanlardan insanlara

Üçüncü Reich’ın Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’i görüyorsunuz, 1937’de Dejenere Sanat sergisini gezerken. Yüzünde kibirli, müstehzi bir küçümseyiş. 1950’lerde Sovyetlerde Jdanovculuk, ABD’de McCarthycilik, hep aynı anlayışı yansıtıyor.
- Advertisement -

Turnusol kâğıdı

Son zamanlarda Afgan sığınmacıların daha çok görülür hale gelmesiyle, sığınmacılara karşı kullanılan dil daha da ağırlaştı. Kılıçdaroğlu’nun “Suriyelileri geri göndereceğiz” sözü, tekrardan yoğun bir biçimde dolaşıma girdi ve Millet İttifakı’nın ortak zemini oldu.

En Son Çıkanlar