Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), “Türkiye’de Bir Arada Yaşarız” adını taşıyan kapsamlı bir araştırma yayınladı. Araştırma, bir arada yaşamanın sınırlarına ve imkânlarına odaklanıyor ve kutuplaştığı düşünülen insanların gerçekte ortaklaştıkları değerler ile bir arada yaşama istek ve kapasitelerine dair önemli bulgular ihtiva ediyor.
Peki sosyalistten demokrat oldu mu? Ya da olmadıysa neden olmadı? Yüzde 50+1 gereken bir seçim sistemi söz konusu. Daha önce yüzde 50 oy alan iktidar partisinden kopuşlar var. İktidar partisinin çoğunluğu kaybetmesi, ancak bu kopuşlarla mümkün olabilir. Üstelik kopanlar partide etkisi olan isimler.
Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu, kendini iktidarın veya muhalefetin, şu ya da bu partinin tarafı olarak görmediğini, seçmen sayısı 60 milyonu bulan Türkiye’de herkesin adil, güvenli ve özgür şartlarda katıldığı, demokrasinin evrensel ilkelerinin uygulandığı temiz bir seçimden yana olduğunu ilan ediyor.
Rus apolojistlerinin yaklaşık son iki aydır ortaya koydukları performansın bir hayrı olmadı değil: Askerinin yaptığına muhakkak bir hikmet teyellemeye eğilimli olanlar dahil olmak üzere geniş bir kamuoyu, bu öforik performansı önce şaşkınlıkla ardından da kınamayla karşıladılar. Siyasal iktidarın Batı karşıtı söylemleriyle örtüşmesi nedeniyle olsa gerek kendilerine her akşam açılan stüdyolardan ellerindeki ıstakalarla Rus birliklerine doğudan batıya, kuzeyden güneye taarruz istikametleri çizen bu hevesli plan subaylarının müktesebatı, ülkenin aklıselim haritasına not edildi.
AK Parti ve MHP’nin ortaklığında Türkiye’de çok ciddi bir anti-Kürt atmosfer yaratılıyor. Kürt kimliği, Kürtlüğü sembolize eden değerler, Kürtçe ve Kürdistan ismi adeta bir suç gibi sunuluyor. Kürtlere saldırmak için bekleyen bazı kamu görevlileri ve siviller için bu atmosfer, büyük bir imkân sağlıyor. Çeşitli bahanelerle Kürtlere yöneliyor, onlara ve değerlerine hakaret ediyor, onları maddi ve manevi ağır zararlara uğratıyorlar. Bunu yaparken pek pervasızlar; çünkü Kürtlere saldırdıkları için devlet tarafından gerektiği gibi cezalandırılmayacaklarını biliyorlar.