GÜNÜN YAZILARI

32 yıl önce kaçırılan o fırsat

“Terör örgütüne katılmış olup da kan dökülmesi eylemlerine girmemiş kişilerin teslim olmaları halinde haklarında kovuşturma yapılmamasına ve diğer terör örgütü mensuplarının durumlarının da bu anlayış içinde ele alınarak, gerekli düzenlemelerin yapılmasını hükümete bildirmeye karar vermiştir.” Bugün henüz masada dahi olmayan bu PKK’ya af kararı, çoğunluğunu paşaların oluşturduğu Milli Güvenlik Kurulu’nun 25 Mayıs 1993 akşamı yaptığı toplantıda alındı.

Hayali ömre bedel

Toplumun bir kesimi Bahçeli’ye, bir kesimi Erdoğan’a, bir kesimi Öcalan’a, bir kesimi bunlardan herhangi bir ikiliye, bir kesimi ise tamamına nefretle baktığından “Bu adam(lar) mı barış yapacak” diyor. Barışı kimin yapacağı bu sorunun cevabını imkansız kılıyor; çünkü evet, elinde silah olanlar anlaşacak. Realiteden kopuk, ideal ülke hayaliyle herhangi bir çatışmanın son bulması mümkün değil. Tüm taleplerin maksimalist düzeyde ele alındığı tartışmalar, tarafların hüsrana uğramasına yol açar. Hele ki Türkiye gibi “toplumlaşamamış bir toplum”da.

“Teröristlerin” Oscarı

Brezilya ve Filistin, tarihlerindeki ilk Oscarlarını kazandı. En İyi Yabancı Film ödülünü Brezilya yapımı I’m Still Here, En İyi Belgesel ödülünü Filistin-İsrail yapımı No Other Land kazandı. Brezilyalılar askeri cunta dönemindeki faili meçhul cinayetleri anlatan filmin Oscar almasını sokak partileriyle kutladı, Amazon kabileleri film için özel ayin düzenledi, yargıçlar kararlarında filme atıf yapmaya başladı. Batı Şeria’daki köy yıkımı ve tehciri anlatan No Other Land’ın ödülü ise Filistin devleti tarafından coşkuyla karşılandı. Düne kadar cuntacılar ve İsrail tarafından “terörist” kabul edilen Brezilyalı solcu muhalifler ve Filistinliler için bu Oscar ödülleri bir nevi iade-i itibar.

Kürt barışı otoriterliğin elindeki en büyük kozu alacak, fakat en azından seçime kadar onu seyreltemeyecek

Söylemin algı inşa etme gücü sayesinde ‘gerçek’in artık kendinde bir şey olmaktan çok öznenin yarattığı bir şey (‘alternatif gerçek’) haline geldiği yeni dünyada bir gelişmenin ‘doğal olarak’ şuraya ya da buraya evrileceğini, şu ya da bu sonucu doğuracağını söylemek büyük hesap hatalarına yol açabilir. Kürt barışı demokrasi için büyük bir imkân fakat tıpkı 15 Temmuz’daki gibi otoriterliğin mezesi de olabilir. Bölgedeki hercümerci, iktidarın ‘yeni Türkiye’ hedefini ve muhalefeti baskılamak şeklindeki seçim kazanma stratejisini düşünürsek, ikincinin gerçekleşme ihtimali çok daha yüksek.
- Advertisement -

İki cihat fetvası

2002 yılı Eylül veya Ekim ayının başlarında Cüneyt Zapsu beni arayıp bir akşam yemeğine evine davet etti. Belirlenen akşam Zapsu’nun evine gittim, benden başka hatırlayabildiğim kadarıyla Cengiz Çandar, Fatih Saraç, Hasan Kamil Yılmaz da vardı. Bir iki kişi daha olabilirdi, isimlerini hatırlayamıyorum. Amerikalıların tarafında ABD Ankara Büyükelçisi veya İstanbul Başkonosolosu, Ortadoğu’da ve Latin Amerika’da görev yapmış iki diplomat, bir iki kişi daha ve Büyükelçiliğin resmi tercümanı vardı.

En Son Çıkanlar