Yoldaki İşaretler’in bu bölümünde Türkiye’de göç ve şehirleşme olgusunun bir sonucu olarak İslamcılık ele alınıyor: Bugün artık İslamcılık cephesinde taşralılığın kırıldığı ve yeni bir İslamcı şehirli kültürün ortaya çıktığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu kırılma, göçle birlikte şehre gelen ve burada güç biriktiren kesimin elindekilerle yetinmemesi ve daha fazlasını talep etmesiyle gerçekleşti. Yeni oluşan bu İslamcı şehirli kültür oryantalist bir estetik tarz benimsedi.”
Amerikan Windstar cruise gemisinin yolcuları için 2017’den beri Efes Antik Kenti’nde en görkemli yapılarından 1900 yıllık Celsus Kütüphanesi’nde düzenlediği akşam yemeği, aydınlatıldığı için akşamları da ziyarete açık olan antik şehri gezmeye gelenler tarafından protesto edildi. Organizasyon nedeniyle kütüphaneye sokulmayan yerli turistler, beyaz örtülü masalarda oturan cruise gemisi yolcularına karşı 10. Yıl ve İzmir Marşları söyledi. Akşam yemeği iptal edildi, gemi yolcuları Efes’ten ayrıldı.
“Türkiyeliyim” dediği konuşması yüzünden sosyal medyada milliyetçilerin tepki gösterdiği Oktay Kaynarca, geri adım atmıyor: “Ben Türkiyeli bir Türk olmaktan gurur duyuyorum. Türkiyeliyim kadar anlaşılması net bir kavramı eğip büküp insanları ötekileştirmek, hain ilan etmek ancak içi boş insanların yaptıklarıdır. Ülke toprakları üzerindeki her dilin her şivenin her mezhebin her ırkın bu ülkenin zenginliği olduğuna inanarak büyüdük, öyle de öleceğiz.”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Avrupa'daki aşırı sağ kendini yavaş yavaş törpülemeye başladı. Başka türlü seçim kazanamayacağı kanaatinde. Fransa'da Le Pen'e karşı herkes birleşti. Dikkati çeken başka bir nokta, herkes genç yüzleri öne sürüyor; Gerek Macron tarafı, gerek Le Pen tarafı. "Avrupa Birliği çöküyor, bitti" demek aşırı bir görüş.