Yazarlar

ABD seçimleri (4) Biden’ın liderliği tartışması

Farklılık ile önleyicilik aynı şey mi? Bir seçimin, 3 Kasım 2020 seçimlerinin ötesinde, bugünkü adıyla Trumpçılığı, biraz daha açarsak Amerikan popülist otoritarizmini, daha daha açarsak düpedüz Amerika’nın ana akım neo-faşizmini önleyip geri püskürtebilmek, kapının dışında tutabilmek aynı şey mi acaba?

Sırları şurada: Küçümseyenleri küçümsüyorlar

Kendisini küçümsenmiş hisseden, fakat küçümseyene karşı durmada yeterince donanımlı olmadığı için küçümsenmeyi sineye çekenlerin psikolojisi son derece basittir; kendisini küçümseyeni küçümseyene minnettar kalır. Tümüyle duygular dünyasına ait bu argümanın, popülist liderlerin yükselişinde ağırlıklı bir rol oynadığını düşünüyorum.

Esas affedilmez olan…

Ekonomik krizin tam ortasında Hazine Bakanı bir Instagram notuyla ortadan kayboldu ama o bakanın yeni ekonomi programı açıklamalarında en önlerde oturan işadamları, işkadınları ve onların büyük büyük dernekleri halının altına saklanmaya devam ediyor. 2020 yılının sonunda Türkiye, tarihinin ancak Beştepelogların analiz edebileceği en Sovyetik 27 saati yaşadı.

Merter’e düştü yolum

Bir genç kız oturmuş kulaklıkla müzik dinliyor. Yanındaki yaşlı kadının seslenişini bu yüzden bir türlü duyamadı. İnmek istediği durağın gelip gelmediğini soruyor çekinerek, ama o dijital kuşaktan bir kız olarak kendi içinde, dış dünyaya kepenkleri indirmiş, kulağındaki sesten bile uzaklarda belki, biz onu müzik dinliyor sanırken.
- Advertisement -

Atatürk’e ilginin yükselişi…

Atatürkçü hegemonyayı, ordudan, bürokrasiden büyük ölçüde temizleyince, “yeni bir dünyaya açılabiliriz” hissi oluştu. Ama olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle “kültürel hegemonya” kurulamadı. Hatta yeni muhafazakar ideoloji, gelişmenin önünde bir engele dönüştü.

En Son Çıkanlar