Bugün yapılacak ABD seçimlerini izlerken, bu düşündüklerimi pekiştiren bir yoruma rastladım. Yoruma göre; eğer Biden seçilirse, devletler arası ilişkiler kamu kurumlarının alışılmış normal ve klasik seyrinde işleyebilecek. Liderin karakteri, kişisel sempati veya antipatileri siyasete büyük olasılıkla eskisi kadar damga vuramayacak. Bu Türkiye- ABD ilişkileri açısından hem bir zorluk hem de belki (eğer ilişkilere emek verilirse) bir avantaj anlamına gelebilir.
Müslüman ülkelerin istisnasız hepsi (varsa bir istisna, bilen hatırlatsın ki haksızlık etmiş olmayayım), yanlışı yanlış olarak bildiği gibi doğrusunu da bildiği halde söyleyemeyenlerin diyarı. Müslüman dünyada her bir ülke, diye bilip de diyemeyenlerin ülkesi. Fas’tan Malezya’ya bütün coğrafyanın keskin gerçeği ne yazık ki bu. Diye bilenler az değil, lâkin diyebilenler çok az.
1982’den beri Fransa’da yaşayan ve çalışan Türkiyeli akademisyen M. Şehmus Güzel, Serbestiyet için Türkiye-Fransa, Erdoğan-Macron ilişkilerini değerlendiren, üç gün üst üste yayımlayacağımız üç bölümlü bir yazı kaleme aldı. Güzel, dizinin bu ilk bölümünde Fransa ve Türkiye arasındaki gerilimin gerisinde yatan ‘yeni türde’ rekabeti anlatıyor.
Az uykulu bir gecenin ardından sabah fakülteye geldim. Vakit erken, henüz afyonum patlamamış. Telefon acı acı ötüyor. Hayrola inşallah! Arayan, Muhammed; selam sabah faslını es geçip doğrudan konuya dalıyor: “Hoca, ne yaptın, ‘aşramalı’nın anlamını buldun mu? Mevzu açıklığa kavuştu mu acaba?”
Aşağıda, İslâm medeniyetinin “altın çağı”ndan iki büyük âlim. Solda, matematikçi, astronom, fiziğin optik dalının öncüsü kabul edilen İbn Heysem, Latinize adıyla Alhazen (y.965 - y.1040). Sağda, hekim, fizikçi, astronom ve filozof İbn Sina, Latinize adıyla Avicenna (y.980 - 1037). 11. yüzyılda İslâm âlemi, henüz mevcut olmayan bir “Batı”dan geri değilmiş, buna bakılırsa. Madalyonun diğer yüzünde, bilim tarihinde İslâm âlimlerinin yeri ve payının restore edilmesi, bizi “Batı bilimi”nden ayrı bir “İslâm bilimi”ne götürmüyor. Tersine, İbn Heysem, İbn Sina ve daha niceleri, insanlığın ortak bilim hazinesine katkıları ölçüsünde değer kazanıyor.