Yazarlar

Ayrı bir “İslâmî bilim” olabilir mi (1) Üç temel soru cevap arıyor

Aşağıda, İslâm medeniyetinin “altın çağı”ndan iki büyük âlim. Solda, matematikçi, astronom, fiziğin optik dalının öncüsü kabul edilen İbn Heysem, Latinize adıyla Alhazen (y.965 - y.1040). Sağda, hekim, fizikçi, astronom ve filozof İbn Sina, Latinize adıyla Avicenna (y.980 - 1037). 11. yüzyılda İslâm âlemi, henüz mevcut olmayan bir “Batı”dan geri değilmiş, buna bakılırsa. Madalyonun diğer yüzünde, bilim tarihinde İslâm âlimlerinin yeri ve payının restore edilmesi, bizi “Batı bilimi”nden ayrı bir “İslâm bilimi”ne götürmüyor. Tersine, İbn Heysem, İbn Sina ve daha niceleri, insanlığın ortak bilim hazinesine katkıları ölçüsünde değer kazanıyor.

Kadınların konuşabildiği günler

2000’li yıllar, bin yıl sürmesi murad edilen 28 Şubat darbesinin baskılarına rağmen, bugüne kıyasla çok daha fazla şeyin konuşulup tartışılabildiği zamanlardı. Dindar kadınlar da, hem kendi aralarında, hem diğer kadın örgütleriyle birlikte, hem de kamuoyunda pek çok şey konuştular, tartıştılar. Zor ama umutlu olmak bakımından güzel günlerdi.

Muhalif partiler olmasa memleket ne güzel…

Zaman hızla seçime doğru aktıkça, Ak Parti ve ortağı MHP’nin kaybetme telaşı artıyor. Muhaliflere yönelik hesap ve operasyonları her gün daha fazla açığa çıkıyor. Muhalefetin bir yandan bunları bertaraf ederken, öbür yandan iktidar alternatifi olabileceğine dair düşünce ve projelerini ortaya koymaları, etkin ve birleşik mücadelelerini sergilemeleri ise toplumun acil beklentisi.

İki yanlış muhalefet tarzı (*)

Cumhur İttifakı’ndan daha somut, daha gerçekçi ve daha ikna edici bir program sunamayan bir muhalefete seçmen yeterince iltifat etmez. Yerinde sayan ve kaderini iktidarın yıpranmasına bağlayan pasif bir muhalefetin seçmende değişimi mümkün kılacak bir istek uyandırması ve iradeyi ayağa kaldırması zor olur.
- Advertisement -

Mahcupyan’a hem destek ve ilâve, hem kısmî eleştiri

Serbestiyet sayfalarında, adı konmamış ama çok önemli bir tartışma gelişmekte. Son katkı Etyen Mahcupyan’dan geldi. Esas doğrultusu çok haklı. Tam zamanında bir müdahale. Fakat belki kızgınlığı içinde yer yer kantarın topuzunu kaçırıyor. Batı’nın farklılaşması ve yükselişini o kadar gerilere götürüyor ki, Oryantalizan bir özcülük tehlikesi başgösteriyor.

En Son Çıkanlar