Yazarlar

Tüpten çıkan macun (*)

Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin kurulmasının iktidar cenahında bir endişe ve korku yarattığı şüphe götürmez. Bahçeli’nin her iki partiye cepheden saldırması boşuna değil. Davutoğlu ve Babacan’ın sahaya inmesi, AK Parti’nin muhafazakâr-dindar kimliği temsil etme tekelini kırdı. Her iki aktör eleştirilerin dozunu artırdıkça, bu kesimde iktidarın uygulamalarına ilişkin şüpheleri çoğaltıyor ve itirazları büyütüyorlar.

Babacan ve DEVA’nın istikbali hakkında ‘iri’ bir iddia

Sezgilerime dayanarak yine “iri” bir iddia öne sürmek istiyorum (neden “yine” dediğimi aşağıda izah edeceğim): Kanaatimce, Ali Babacan 1983’ün Özal’ı ya da 2002’nin Erdoğan’ı tarzında bir dip dalgasıyla yükselmeye başladı. Seçimler zamanında ya da partinin örgütlenmesine izin verecek kadar uzak bir tarihte yapılırsa Babacan ve DEVA’nın oyları şaşırtıcı yükseklikte olacak. Bu sonuç ortaya çıktığında ise seçimleri erkene almaması AK Parti’nin büyük hatalarından biri olarak kayıtlara geçecek.

AK Parti’nin “Sessiz Devrim”i çocuklarını yerken

Recep Tayyip Erdoğan tarafından kendi eseri gibi gururla imzalanarak dağıtılan kitap raflardan kaldırıldı. Adına açılmış internet sitesi kapatıldı. Ne ki biz kimliklerimizi yaşayabileceğimizi zannederek çoktan deşifre olmuştuk! Her konuda, evrensel standartlara uygun olarak fikrimizi beyan edebileceğimizi, örgütlenme özgürlüğüne sahip olduğumuzu, hukukun birey haklarından yana olduğunu zannederek yaşamaya başlamıştık.

Fatih modern bir hükümdar, Osmanlı modern bir imparatorluktu

Osmanlı konusunda iki tavırla yüz yüze geliyoruz: Birinci tavır; Osmanlı’yı başından beri kötüleyen, reddeden, gerici sayan modernist tutum. Oysa (en son dönemde bile) Osmanlı hanedanının üyeleri çağdaş dünyaya açık insanlardı. II. Abdülhamit baskıcı bir rejim kurmuştu. Öte yandan Türk ve Müslüman-Hanefi özelliği üzerinden bir ulus devlete giden adımların çoğu onun zamanında atıldı.
- Advertisement -

(7) 38 Dakota eri ve 33 kurşun

Dakota 38, Başkan Abraham Lincoln’un emriyle asılarak öldürülen otuz sekiz Dakota erine bir göndermedir. ABD tarihinde şimdiye kadar en büyük “yasal” toplu idam budur. İdam, 26 Aralık 1862’de -- Noel’in ertesi günü -- gerçekleşti. 1943’teki devamında, mahkemenin yalnızca 5 kişiyi tutuklayarak geri kalanları serbest bırakmasına karşın, Özalp’a gelen Mustafa Muğlalı'nın emriyle 33 kişi sorgulamaları yapılmak üzere iki asteğmenin komutasındaki bir askerî birliğe teslim edildi. Sınıra yakın bir yerde kurşuna dizildiler ve daha önce hazırlanan bir tutanağa dayanılarak kaçmaya çalışırken vuruldukları öne sürüldü.

En Son Çıkanlar