Yaşama tutunma ve yeni şeyler yaratma hevesini kırıyor, depresif bir duruma yol açıyor. İktidar yarışını sükunetle, birbirimizi daha az hırpalayarak yürütemez miyiz? Yerel seçim sürecini, ‘kim daha iyi hizmet edecek’ düzleminde yaşamayı neden başaramıyoruz?
oldu, kaybettikleri seçimler de. Sonunda bu partiler siyasetten silindiler. Muhalefetin, umutsuzluğa, karamsarlığa, tepkiselliğe gömülmek yerine, seçimlerin her zaman sürprizlere açık olduğu gerçeğini daha iyi kavramasında ve bu gerçeğe uygun politikalar geliştirmesinde yarar var. İktidarın da, aldığı oyların, gördüğü desteğin, halkın verdiği bir tapu olmadığını anlamasında; üstten bakan, gücün cazibesine kapılan tavrın gözden geçirilmesinde büyük yarar var.
“Bu ülkede 1939’da bitti herşey. Atatürk öldü ya. İnönü İngilizlerle anlaştı ve Atatürk’ü sildi. Bütün ders kitaplarını değiştirdi. Herşey bitti o zaman.”
Çağrıdan bir yıl sonra, yeni bir askeri operasyonun hazırlıkları sürerken bu soruşturmanın başlatılması ve imzacıların ifadeye çağrılmasının sebeb-i hikmeti hakkında da tahminlerde bulunulabilir ama o tahminlerin ucu kolluk güçlerinin siyasi kaygılar taşımasına çıkar ki, o ileri bir yorum olur.