Bütün istediği “sonsuza dek heykel yapmak...” Ama heykel, hatta resim yapması bile yasak. İnsansız, heykelsiz, 30 yıl... Mektubunda çığlık atıyor çifte yoksunluğu: “Bir insan dokunma duygusunu yitirdiğinde ölüyor biliyor musun? Yerine konulamayacak tek duygu bu: Dokunma…”
Sovyetler Birliği nomenklaturasının 70 yıl boyunca ‘sınıfsız toplum’ maneviyatı üzerinden derlediği meşruiyetin farklı nitelikte bir benzerini ‘millilik’ maneviyatı üzerinden Türkiye’nin nomenklaturası derliyor. Yine de iki maneviyatın derinliği arasında dağlar kadar fark var. Sovyet nomenklaturasının istismar ettiği maneviyat, kitleleri 70 yıl boyunca etkisi altında tutabildi, Türkiye’nin nomenklaturasının öyle bir şansı yok.
Türkiye içerisinde uzun süredir terör eylemi yapamayan örgüt muhtemelen Türkiye’nin her yerinde yangın çıkarabilecek kudrette bir örgüt olarak görünmekten de memnun. Bu yangını siyasileştirerek, HDP kapatılsın tagleri açanlar da bu durumdan memnun gözüküyor. Bu siyasi fırsatçılığın Hatay gibi kozmopolit bir ilde bir yangından tehlikeli sonuçlar yaratabileceğini düşünen birileri mutlaka vardır. Bakanlar, AK Partili milletvekilleri ve valilik başından beri sağduyulu açıklamalar yaptı.
Tophane-i Amire gibi büyüleyici bir ortamda Karşılaşmalar/Contemporary Turkish Art sergisinin açılması son zamanların en sevindirici ve umut tazeleyici olaylarından biri oldu. 19 sanatçının 95 eseriyle buluştuğumuz serginin küratörü Ahmet Özel, karşılaşmaların aslında bir kader anı olduğunu söylüyor serginin temasını anlatırken.