Yazarlar

Dış politikada dostları çoğaltmak…

Şurası çok açık: Bu ülkelerle ilişkileri bozduğunuzda, “arabulucu” vb. gerekçelerle iki süper devlet (ABD ve Rusya) devreye giriyor. Bölge ülkeleriyle sertleşen ilişkiler, içeride de sert-milliyetçi bir siyasi iklim yaratıyor. Hele de denkleme süper devletler girince, iş iyice içinden çıkılmaz hale geliyor. Her şey karmaşıklaşıyor ve sürüncemede kalabiliyor.

26 yıl önce “uçaktan düşen bombalar”…

2010 referandumunda “Evet” demek için sadece Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı bile yeterli sebepti. Devleti korumak refleksiyle hareket eden bir yargının değişimini istemek demokratik bir talepti. 20 yıl 38 masum insanın katledilmesini aydınlatmak için uğraşmış Tahir Elçi, hayatının son yılında televizyon ekranlarında, mahkemelerde linç edildi. Bunları yaşamış bir insandan tekrarlaması istenilen cümlelerin ne kadar haksız bir zorlama olduğu herhalde anlaşılmıştır. Uludere katliamında sorumluların hesap vermesi için 2037 yılında bir Anayasa Mahkemesi kararı mı beklenecek?

Çok ‘sağcı’ ama az ‘Kürtçü’ (*)

Yakın bir zamana kadar CHP, Kürt meselesinde müspet bir pozisyon almaktan imtina ediyordu. Dün tablo çok daha kötü iken CHP’yi yapıcı bir tutuma zorlamayanlar, bugün Kürt meselesinde esnek bir tutum almaya çalıştığı bir zamanda CHP’yi köşeye sıkıştırıyorlar. Garip bir durum bu; Kürt seçmenin bunu fark etmemesi düşünülemez.

(4) Devrimciliğin ayrılığı, özelliği, kutsallığı: Lenin’den Guevara’ya

Yeter ki fikirlerimiz nesilden nesile geçsin, demiyordu Guevara. Yeter ki partimiz nesilden nesile geçsin de demiyordu. Yeter ki mitralyözlerimiz elden ele geçsin diyordu. Lenin bu kadar silâh-indirgemeciliğe, siyasetin bu kadar militarize olmasına ve “yeni tip parti”sinin bir adım ötede gerilla foco’suna dönüştürülmesine itiraz edebilirdi kuşkusuz. Ama tohumlarını kendisi atmıştı. Yaşasaydı, ektiğini biçmekte olduğunu farkeder miydi?
- Advertisement -

Müjde ve felaket: Karadeniz’in gazı ve seli

Felakette üç sebep öne çıkıyor. İlki, dere ve akarsu yataklarında ve taşkın alanlarında köy ve kent yapılaşması. İkincisi, AK Parti döneminde bir furyaya dönmüş olan HES’ler. Üçüncüsü ise, iklim değişikliğine ve iklim krizine Türkiye’nin ve Karadeniz bölgesinin hazırlıksız oluşu.

En Son Çıkanlar