“Hazır kadınlar artık seküler-dindar ayrımını anlamsız kılacak ölçüde sadece kadın kimlikleriyle ve dayanışma içinde hareket etmeye başlamışken geçmişi deşmenin, mevcut ‘iyi’ durumu sorgulamanın, ‘pişmiş aşa su katmanın’ ne âlemi var?” Bence var…
Millet artık dinlenmeyi değil, dinlemeyi dert ediyor diyeceğim ama sözlük anlamı olarak “dinlemek” de bence pek tabiatımızın tanımlayıcı unsurlarından değil. Hele - ister ülkede, ister evde fark etmez- iktidarsan…
Oyunu Cumhur İttifakı kurdu ama kazanan Akşener oldu: Cumhur İttifakı’na davet edilen Akşener “milli ve yerli” ilan edildiği için daha önce ileri sürülen bütün suçlamalar anlamını kaybetti. Ayrıca kafası karışık seçmen için İYİ Parti makbul bir adrese dönüştü.
Düzenlerinin bozulmasından, ev içindeki egemenliklerinin, korkutucu üstünlüklerinin sarsılmasından endişe ediyorlar. “Kol kırılır yen içinde kalır” mantığıyla kadınları susturmaya çalışıyorlar.
Bugün BJP retoriğinde, Taj Mahal’in Hintliliğine ve dolayısıyla Müslümanların Hintliliğine meydan okumak çok önemli bir yer tutuyor. Sangeet Som adında bir BJP politikacısı Taj Mahal’den Hindistan’ın üzerinde “hainler”in inşa ettiği bir “leke” olarak söz etti. “Taj Mahal’in Hint tarihinde bir yeri olmamalı” diye devam etti. Hattâ “Bu insanlar bizim tarihimizin bir parçasıysa, bu çok üzücüdür ve biz bu tarihi değiştiririz” diye bir uyarıda dahi bulundu.