Yazarlar

İzninizle, farkı açıklamaya çalışayım

“Liberalizm sonrası”nın ardından, bir de “dış güçlerin kışkırtması” klişesini yazacaktım. Fakat Çin, Rusya, Venezuela, Brezilya, Türkiye… hepimiz sürekli kışkırtılıyoruz zaten. Derece derece “yalan haber”lerin hedefi oluyoruz. Dolayısıyla kaçmıyor. Dursun biraz. Önce hafif yakın tarih, meselâ 1915 konuşalım.

Yeni partiler sahneye çıkarken

AK Parti’nin içinden, demokrasi ve özgürlük vurgusu yapan iki siyasi parti birden çıkıyor. Solda da, otoriterlikten demokrasiye yönelen bir iklimin oluştuğunu söyleyebiliriz. Bütün bu tablo, “aradığımız çoğulcu demokrasininin işaretleri” çerçevesinde değerlendirilebilir mi? Hep birlikte göreceğiz. Gelecek Partisi'nin programındaki ilkeler, demokrasi arayışına denk düşüyor. Bunu bir kazanç sayabiliriz.

Geleneğimizle örtüşen şeyler…

2006’da demokratik reformların yapıldığı yıllarda Adana Rakı Festivali diye yapılmasına izin verilen, 2015 yılına kadar bu adla sorunsuz yapılan festivalin adı o yıl Kebap ve Şalgam Festivali olarak değiştirilmiş ama yapılmasına yine de izin verilmiş, bu yıl ise güç temerküzü artık zirveye çıkmışken de “geleneğimizle örtüşmüyor” diye iptal edildi.

Orhan Pamuk methiyesi

Bir söyleşi, yeni bir kitap adı, daha önceki kitapların izleri... Bildiğimiz, sevdiğimiz bir yazarın biz okurlarını sürükleyip götürebilecekleri yerler, tarihler, olaylar sanki anlattıkça çoğalıyor. Bahsettikçe, yakın arkadaşımız haline gelen roman kahramanlarını özlediğimizi fark ediyoruz.
- Advertisement -

Narkissos’un aynası: televizyon

Sıradan insanların en çok zorlandıkları şey, sıradan gerçekleri görmek oluyor. Televizyonu her açtığımızda, kendisini gerçek anlamda değerli görmeyen insanların kendinden olan ne varsa aşırı yüceltip değerli hale getirme çabasının yansımalarını izliyoruz.

En Son Çıkanlar