Öcalan’ın açıklaması, PKK tarafında işin büyük ölçüde çözüldüğü gerçeğine işaret ediyor. Dönemini tamamlamıştır denilen örgüt, buna rağmen eylemlerine devam edebilir mi? Toptan karşı duruş gösterecekleri söylenemez. İçlerinden bazı gruplar ve grupçuklar çıkabilir. Tıpkı İrlanda barışına karşı çıkan İRA militanları gibi. Bir süre itiraz ettiler. Sonra toplumsal desteği kalmadığı için sönümlenir gider.
İslam değerlerine hiçbir yönden uygun olmayan malzeme, biçim ve yöntemlerden oluşan bir kültür endüstrisi pratiği İslam değerlerine uygun bir sağ görüşün hegemonya kurmasına nasıl yarayacak? İlk akla gelen kuşkusuz aykırı ya da sorunlu görünen üretimin doğrudan ya da dolaylı yollardan ayıklanması. Böyle dayatmacı bir yöntem işler mi? Evet, işler. Tarihte çok örneği vardır. Yaptırımlar kültür alanının üretimini gerçekten ayrı bir yatağa kanalize eder. Ama ne kadar zengin görünse de kimsenin beslenmediği boşa bir kaynaktır bu. Sözgelimi 20. YY boyunca Sovyet Yazarlar Birliği’nin tercih ettiği yazarlar onlarca dilde milyona varan baskı sayılarında dağıtılırdı; bugün çok azının adını biliyoruz.
Belli ki José (affına sığınarak kendisine bundan sonra José diyeceğim, izniyle) o muazzam genius'ıyla, bilhassa bizim gibi Türkiye tedrisatından geçmişlerin havsalasının almayacağı bir yerden sesleniyor ülkemize. Eleştiriyor doğru, ne için? İstese bizi hiç umursamayabilirdi fakat o eğitmek için bizleri seçti. Bir insan neden bu yüce gönüllülüğü görmezden gelir? Neden Mister José Mourinho'nun İstanbul'da yaşamak ve döner yemek gibi büyük fedakârlıklarını umursamaz ve ondan yararlanmak varken oyuna başladığı 18 yaşındaki topçudan faul almaya çalışmak gibi hile hurda işler dâhil, ona zıt gider?
Evet, İmamoğlu 1988 yılında University College of Northern Cyprus’un girerken ve 1990 yılında İstanbul Üniversitesi’ne geçerken bu üniversite YÖK’ün denklik verdiği bir üniversite değildi. Ama o yıllardaki kurallara göre yatay geçişte denklik şartı muğlaktı ve üniversitelere bırakılmıştı. İmamoğlu gibi 1988-1992 yılları arasında yüzlerce kişi de bu kestirme yolu kullandı. Sonra da bu yol suistimal edilince 1993’te kapatıldı, hepsi sınav sistemi içine sokuldu. Mevzu böyle. Günün sonunda elimizde iki cumhurbaşkanı adayı ve iki diploma var. Sonuçta durum eşitlenmişe benziyor. Hukuku zorlayıp bu eşitliği bozmaya gerek yok.
Devlet Bahçeli'nin, Öcalan'a yaptığı çağrı, Türk milliyetçiliği açısından bir mihenk taşı oldu. Milliyetçiler arasında tartışmalar hız kazandı. Bahçeli'ye ağır eleştiriler yapanlar, hatta beddua okuyanlar oldu. Öte yandan milliyetçilerin önemli bir kısmı Bahçeli'nin tutumunu destekliyor. Gerçek milliyetçiliğin, ülkenin zenginleşmesi, dostlarının artması ve yatırımların çoğalması ile anlam kazanacağını savunan Türk milliyetçileri görüyoruz.