İsrail’de çok ciddi bir hayat pahalılığı var. Hadar Muchtar, TikTok’ta market fişlerini göstererek öfkesini dile getirdiği videolarıyla ün kazandı. Ardından kendi partisini kurmayı denedi. “Gençlik Ateşi” adlı bu girişim, gençlerin yaşadığı özellikle ekonomik sıkıntıları dile getirmeyi hedefliyordu. Ancak seçim barajını geçmeyi başaramadı.
Bütün siyasi duruşunu ve hatta kimliğini; ötekinin kötülüğü, ‘gavur’un zıddı, Batılının negatifi olmak üzerine kurmuş olanlar, İsveçli sarışın şortlu bir kızın da iyi ve ahlaklı olabileceği fikrini bir iman, itikad, dava sorununa çeviriverdi.
İşçileri ayaklandıran Demirel Hükümeti’nin 274-275 sayılı Sendikalar Kanunu’nu işçiler aleyhine değiştirmek istemesiydi. DİSK, bu kanun değişikliği aleyhinde bir kampanya başlattı.Yürüyüşün ana gövdesini işçiler oluşturuyordu. Az sayıda devrimci öğrenci ve sendikacı da yürüyüşe katılanlar arasındaydı.
İktidarın kamuoyuna sık sık pompalamaya çalıştığı mesaj ülkemizin Avrupa güvenlik mimarisinde vazgeçilmez olduğunu iddia ettiği konumunun AB ile ilişkilerde yeni kapılar açacağı yolundadır. Ülkemize AB’nin bakış açışı artık bazı sınırlı alanlarda ortak menfaatlerin bulunduğu herhangi bir üçüncü ülke şeklindedir. Ukrayna savaşında veya sona erdirilmesinde oynayabileceği rol ne yazık ki bu durumu değiştirmeyecektir. Başka türlü düşünmek safdilliğinin de ötesinde kendi kendini veya hatta kamuoyunu kandırmaya çalışmaktır.
Afyon Lisesi’nde iken tanıdığı, aşık olduğu eşi Doğan Öz’ün hukuk fakültesini tercih etmesi onu da hukukçu olmaya yönlendirmişti. Hakim olmayı seçti. Savcı eşiyle birlikte bu kez Türkiye’yi dolaştılar. Hukukun ve adaletin bu ülkede gelişip serpilebilmesi için çok çabaladılar. Adalet dağıtalım derken kendileri adaletsizliğe uğradılar. 1970’lerin şiddet ortamında Türkiye’nin askeri darbeye sürüklendiği günlerde, faşist çetelerin hedefi haline geldiler. Eşi Doğan Öz’ü 24 Mart 1978 günü Ankara’da evinin önünde pusu kurup öldürdüler. Sezen Öz, kocasını öldürenlerin cezalandırılması için bir hukuk mücadelesi başlattı Katil yakalandı.