Yazarlar

Kullu Şey’in Halikun İlla Wechehu

İnsan öldüğünde bile hayalleri, projeleri, süreçleri devam etmek ister gibidir. İnsanın fenası (gelip geçiciliği), insan kalbinin köksalmışlığı ile çatışır. İnsanın bekası, kalıcılığı iyiliği ölçüsündedir. Kendi dışına akmasa, bir anlama dönüşmese, insan bir hiçtir.

“Abese ircâ” ile basın özgürlüğü: “İnsan yaşıyorken özgürdür”

“Dünya ……. Günü” diye karşıma çıkan birçok önemli tarihi “Olmayana Ergi Metodu” ile idrak ediyorum artık. Pratik, ironiye de müsait. Arapçası da harika: “Abese ircâ”. Yani “saçmaya indirgeme”, abesliğini gösterme. Lafla yürütülen gemilerin limanında seçip alıyorum dillere destan lakırdılardan birisini… “Abes”liği kendiliğinden ortada. “Abesle iştigal” gibi geliyorsa, bu ortamda öyle sayılan uğraşılar da önemli.

1 Mayıs’ın polis şehidinin hikayesi

1 Mayıs 1977 tartışması bir kere açılıp, herkesin kendi hikayesine dönmesiyle kapanmıştı. Aslında 2 Mayıs 1977 günü tek bir hikaye yani gerçek vardı. DİSK Başkanı Kemal Türkler’in sahibi olduğu, İsmail Cem’in yönettiği Politika gazetesi 2 Mayıs günü “500 bin kişilik disiplinli kalabalığa kışkırtıcı ajanlar ateş açtı. Teröristlerin saldırdığı 1 Mayıs’tan fotoğraflar” başlığıyla çıkmıştı. Hayatını kaybeden 36 kişiden 32’si izdihamda, dördü kurşunla ölmüştü. O dört kişiden biri de bir polis memuruydu.

Trump, Kanada seçimlerini nasıl kaybetti?

Bu hafta düzenlenen Kanada seçimlerinin en büyük mağlubu ABD başkanı Donald Trump. Kanada’yı 51. eyalet yapmakla tehdit eden, gümrük vergileriyle Kanada ekonomisinin fişini çekmek isteyen Trump; hem Kanadalılardaki Amerikan karşıtlığını yükseltti hem de anketlerde dibi gören Liberal Parti’ye can suyu verdi. Eski Merkez Bankası başkanı Mark Carney, liderliğini Justin Trudeau’dan devraldığı Liberal Parti’yi Trump sayesinde yeniden zirveye taşıyıp %43.7 ile seçimleri kazandı. Carney’in sürpriz başarısının sırrı; Trump karşıtlığı, kapsayıcı bir vatanseverlik ve ekonomi tecrübesi.
- Advertisement -

Kavimlerin hakkı üzerine

Öcalan’ın çağrısı salt bir fesih talebinin ötesinde, yarım asırdır süren silahlı mücadelenin sona erdiğinin ilanıydı. Öcalan –farkında veya değil- fıkıh usulünde kullanılan “Makasidu’ş Şeria” yöntemini kullandı. Bu yönteme göre hükümler illete mebnidir, aslolan maksattır; illet devam ettikçe hüküm devam eder, illet değişirse hüküm de değişir. İslam dünyasında Türklerin, Arapların veya başka bir kavmin hakkı ne ise, Kürtlerin de kavim olarak hakları o kadardır; ne eksik ne fazla!

En Son Çıkanlar