1 Ocak gününü bir önceki ya da bir sonraki günden farklı kılacak bir önemi olmadığını bilsek de yine de umut eder, beklenti içine gireriz. Son yıllarda bende bir ritüel oluştu, yeni yıla Orhan Gencebay’ın ‘Batsın Bu Dünya’ şarkısını dinleyerek giriyorum. Hani olur batarsa, daha güzel bir dünya kurulur diye... O da belki…
It is a cult that has become rich, powerful, and multi-national. It is also emphatically non-transparent. It is like an iceberg showing only one-tenth of its mass above the waterline. And below the surface, it resembles a labyrinthine secret society or illegal organization without however any incriminating conspiratorial documents about seizing political power. But power is what they are most after. And Cizre’s failure to even mention them leads to some very serious questions about the underlying bias in her approach to Turkish politics.
Eğer başkanlık sistemine gerçekten de geçilmiş ise, yani ‘başkanlık’ denen yönetim biçimi zaten halen var olan ise, pek de büyük bir değişikliğe ihtiyaç yok demektir. Var olan yapıyı kanun ve yönetmeliklere geçirir, sabitler ve yeni sistemi yerleştirirsiniz. Ne var ki bu ‘çözüm’ dünya literatürüne ancak mizahi bir ‘başkanlık’ sistemi olarak dâhil edilebilir.
İspanya'da Türkiye’nin 7 Haziran seçimleri ertesinde karşılaştığına benzer bir siyasi kilitlenmenin belirginleşmekte olduğu görülüyor. Sandıktan birinci parti çıkan PP (Partido Popular) dışındaki siyasi partilerin kesinlikle istemedikleri “tekrar seçim” olasılığı her şeye karşın güçleniyor.
Özgür ve rahat bir ortamda, doğrudan halkın görüşüne başvurulmadığı sürece, bağımsızlık konusuna ilişkin nesnel ve somut bir saptama yapılamaz. Şimdiye kadar yapılmış değişik anketlerde, Kürtler içindeki asıl eğilimin, “güçlü şekilde birlik” yönünde olduğunu görebiliyoruz.