Kimi yaşıtları naz ve niyaz içinde hala bebekliklerini atamadan yaşayan Suriyeli çocuklar ağır başlı ve görüp geçirmiş sivil toplum temsilcileri sanki. Sadece biraz sesleri titreyince hatırlıyoruz çocukluklarını.
Bir siyasi partinin kendisinden sonraki dönemle korkutması normaldir. Ve siyasi rakibinin sözünü çarpıtmak da ayıptır. Bir cümle çekip onun üzerinden tehdidi bu kadar geniş yorumlayacak olursak Demirtaş’ın “zannediyor musunuz Bodrum Cizre'ye çok uzak” sözleri her halde “nitelikli tehdit”e girer.
Seçimlere on gün kala, içeriden-dışarıdan bir bildiri bombardımanı başgösterdi. Aynı yerden çıkmışa benzeyen iki metinden ilkinde, özel olarak cumhurbaşkanı gayrimeşru ilân ve dış dünyaya şikâyet ediliyor; bu gerekçeyle (Merkel gibi) yabancı liderlerin gelip Erdoğan’la konuşmasına karşı çıkılıyordu. 20 Ekim Salı günü Star Sanat’tan arayp bu konudaki görüşümü sordular. Yazıp yolladım; 21 Ekim’de, biraz daha röportaj havasına sokulmuş olarak yayınlandı. Tutun ki bu da söz konusu dezenformasyona karşı benim manifestom. Orijinal şeklini aşağıda sunuyorum.
Yani şimdi Türkiye PKK, DHKP-C’ye de göz mü yumuyor, destek mi veriyor, onlar da mı şımarık çocuğu AKP’nin ya da onlarla da mı yıllardır flört ediyor? Peki sizin bu kuyruklu yalanlarla flörtünüz ne zaman bitecek?