Faili meçhuller aslında faili meçhul değildi. “Faili meçhul cinayetlerin devletin bilgisinde olduğunu yazdım. Terörle mücadele adı altındaki faili meçhul cinayetler, devletin bilgisi dâhilinde yapılmış faaliyetler var. İsimleri bile bilinmektedir. Neden faili meçhul deniliyor anlamıyorum.”
Doğru bildiğini söylediği için maruz kaldığı muameleyi görünce anladım ki, pek çok arkadaşı “hayatın realitesi”yle tanışıp “uyumlu” olmayı öğrenmişken, Hakan hala öğrenememiş. Onun içindeki çocuk hala büyümemiş. İyi ki büyümemiş.
AKP, askeri vesayetin, ideolojik yargının, merkezileşmiş yozlaşma düzeninin, devletçi vatandaşlık anlayışının, monolitik kimlik algısının üzerine gitti. Geçtiğimiz on üç yıl devrimci bir ‘yıkım’ süreci oldu.
Düşmanlık paradigmasının sonuna geldik. Ötekinin yaralarına işaret etmek benim sızılarımı hafifletmiyor. Konuşma zamanındayız artık. ‘Ne bu, ne öteki’ tarzı bir düşünceden, ‘hem o hem öteki’ diyebileceğimiz düşünceye geçmemiz, bir zihinsel sıçrama gerçekleştirmemiz gerekiyor.