Muhtemel bir AK Parti-CHP iktidarı, intikamcı cemaatin, “yargılanacaksınız”cı Gezicilerin ve AK Parti’yle koalisyon yaparsanız köşemde kendimi yakarımcı emekli liberallerin huzur bozucu, can sıkıcı şahinler olarak marjinalleştiğine, “ya bir dakika ama” diye azarlandıklarına şahit olabiliriz.
Olay aslında çok öğretici… Bir yandan yargı alanındaki mücadeleye rağmen Türkiye’nin hukukun üstünlüğü yönünde ilerlediğine dair örnek teşkil ediyor. Diğer yandan da ideolojik kavganın gerçekleri nasıl gizleyebildiğini ve manipüle ettiğini ortaya koyuyor.
Kandil ve HDP nezdinde çözüm sürecinin itibarı zaten hiç yoktu. Masadan kalkmadıklarını açıkça deklare etmemelerinin başka sebepleri var. Apo'nun aktör olarak önemini yitirdiği ya da İmralı'nın ABD-Kandil ittifakına razı edildiği, inisiyatifin tamamen dışarıda olduğu bir çözüm sürecinden yanalar.
Tarihin görünmez gölgesiyim ben, öldüğümde gazetelere haber olmam. Geniş kitlenin meçhulüyüm belki ama haysiyetimle ‘varlığın kökleri’ne değerim. Benim haysiyetimi yok sayan her kimse, onunla bir meselem var. Ve benim biricikliğimi teslim eden her kimse ona verecek bir armağanım var.
Kürt siyaseti, Erdoğan’ın onlarca hatâsına rağmen Türkiye’de mevcutlar içindeki tek partneri olduğunu görüyor; ancak, onunla işbirliğini geliştirme yerine, onun içine çekildiği Orducu çukuru -- ne yazık ki -- derinleştirme politikası izliyor.