Son haftalara bakarsak: AK Parti ile HDP arasındaki gerilimli ilişki; seçimden sonra da, aynen devam ediyor. Buna bağlı olarak, Öcalan üzerindeki tecrit de sürüyor.
Türkiye’nin önünde Kemalizm’den post Kemalizm’e yumuşak bir şekilde geçme, kesimler arası geçişliliği artırma, ülkenin büyük kimliksel meselelerini çözme, arkaik bir modernlik anlayışının ayaklarımıza vurduğu prangalardan kurtulmamızı sağlama imkanı duruyor. Böyle bir işbirliğinin bu yumuşak geçişi bir anayasal metin olarak düzenleme ve topluma onaylatma şansı çok yüksek.
Suriye'ye bir askeri müdahale gündemde değil, zira Türkiye bu müdahaleye gerek kalmadan başarılı bir dizi diplomatik girişim ve kamuoyu baskısı ile taleplerini ABD nezdinde kabul ettirmiş ve tehditleri savuşturmayı başarmış durumda.
"Erken seçim" kavramı yönetenlerin başarısızlığını çağrıştırdığı için siyasilerin kullanmaktan pek hoşlanmadıkları bir deyimdir. Bir başarısızlık çağrışımı yaptığı da doğrudur.
Meclis aritmetiğinden AK Partisiz hükümet kurulması olasılığı çıkmıyor. AKP- MHP koalisyonu seçeneğine gelince, dün olduğu gibi bugün de, AKP-CHP koalisyon olasılığının önünde değil, hatta bir tık gerisinde bulunuyor.