Seçmen yolsuzluklara duyarsız olmadığı gibi, bazı AKP’lilerin pek de dürüst davranmadığını teslim ediyor. Ama AKP’nin diğer partilerde olmayan üç avantajı var ve bunlar önümüzdeki seçimde de aynen geçerli.
Öyle gözüküyor ki, yatırım Erdoğan’ın sonunu hazırlayacak ilk mevziinin elde edilebilmesi üzerine yapılıyor. Bu mevzii, AKP’den hükümeti çekip almak, Erdoğan’ı Saray’a sıkıştırmaktır. Bu yolda el atılmamış aktör kalmadığı seziliyor.
Seçmenlerin sakinliği, ülkemizin siyasi atmosferi açısından olumlu. Geç de olsa bir normalleşme... Bu durum, sadece Türkiye'ye özgü değil. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda, siyaset artık eskisi kadar "heyecanlı" değil.
Neden bu hafta uluslararası medyada Türkiye'de seçim güvenliği meselesi birden tartışma konusu hâline geldi? Guardian gazetesinin haberi Türkiye'deki seçim sistemi için şu ifadeyi kullanmış: “Dünyanın en adil olmayan seçim sistemi.”