Fetih Şöleni’nde de tarih tamamen güncel siyasetin emrine ve iktidar partisinin tekeline verildi. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanı seçilmesi ve önümüzdeki 7 Haziran oylaması arasında kesintisiz bir devamlılık belirlendi. Özetle, “Fetih = AKP’nin yeni bir seçim zaferi” denklemi kuruldu.
KCK operasyonları olurken cemaat çevreleri bu operasyonların Kürt siyasetçileri özgürleştirmek için yapıldığını söylemiyorlar mıydı? Hatırlayalım; KCK’da Osman Baydemir sanık olmayınca, ona yönelik örgüt mahkemesinin ses kaydı üzerinden propaganda yapılınca dünya tarihinin en kibar o küfrünü etmişti.
Tayyip Erdoğan, Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık darbe girişiminden bu yana koluna kelepçe takılmak istenen, Muhammed Mursi gibi devrilmek, Adnan Menderes gibi ipe yollanmak için uğraşılan bir lider. Peki nedir Erdoğan'dan istedikleri?
Seçmen yolsuzluklara duyarsız olmadığı gibi, bazı AKP’lilerin pek de dürüst davranmadığını teslim ediyor. Ama AKP’nin diğer partilerde olmayan üç avantajı var ve bunlar önümüzdeki seçimde de aynen geçerli.
Öyle gözüküyor ki, yatırım Erdoğan’ın sonunu hazırlayacak ilk mevziinin elde edilebilmesi üzerine yapılıyor. Bu mevzii, AKP’den hükümeti çekip almak, Erdoğan’ı Saray’a sıkıştırmaktır. Bu yolda el atılmamış aktör kalmadığı seziliyor.