Yazarlar

Bu kış Komünizm gelecek! (Sedat Yenigün-2)

Komünizmle Mücadele dernekleri, sağcı mukaddesatçı kuruluşlar, MTTB ve mukaddesatçı mevkuteler durmaksızın komünist tehlikeden söz edip duruyorlardı. Bu nasıl bir nefret, bu nasıl bir korkuydu? Bunun bir abartı olduğuna kanaat getirdim. Biz İslami kesim bunun farkında olmalı, sahte bir tehlikeden ve iç çatışmadan uzak durmalıydık. Bu yönde fikirler bende oluşmaya başladığında Sedat Yenigün’le tanıştık. Onun da kafasında cuk diye oturdu, çünkü MTTB’nin bu yönde manipüle edildiğine muttaliydi, İslami kesimin çatışmaların içine çekilmek istendiğine kesin kanii idi.

Travma Tramvayı

İnsanlar “Kendi” ya da “Olmak” sözcüklerini içeren kitapları çok seviyor. Sanki bir şeyi yaşayamama, bir şeyden eksik kalma telaşı var. Hayat bir açık büfe gibi ve her şeyi tatma hevesi yüzünden burnuna kadar dolmuş olmasına rağmen psikolojik anlamda obezleşmiş bireyler kan ter içinde ellerinde çatal kaşık koşturuyor. Bitti bitecek… Roma’da zenginler daha çok yiyip hayattan tat alabilmek için doydukça vomitaryumda kusar, sonra yeniden sofranın başına otururlarmış. Bugün de psikolojik bir kusmuk seli içindeyiz.

Hava Harp Okulu birincisi İkra teğmen, Kara Harp Okulu’nda edilen “o” yemini etti mi?

2024 Ağustos’u, Adnan Tanrıverdi’nin Erdoğan tarafından onaylandığı anlaşılan TSK tasarımı açısından ilginç ve belki makus bir yıl oldu. Sanki, Tanrıverdi’nin Erdoğan tarafından sahiplenilen öngörüleri “saha”da tıkanmış gibiydi. Kara Harp Okulu’nda bir grup teğmen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek ortaya çıkmış ve “o” yemini etmişti. Yetmezmiş gibi, her üç Harp Okulu’nu birincilikle bitirenler kadın teğmenlerdi. Daha da yetmezmiş gibi, içlerinden biri bile tesettürlü değildi. Üç kadın teğmenin başarısını Kara Harp Okulu’ndaki olayla da ilişkilendirerek bayraklaştıranlara, yer yer Tanrıverdi’nin düştüğü biçimsellik tuzağına düşenlere de şu soruyu sormak gerek: Hava Harp Okulu birincisi İkra teğmen, Kara Harp Okulu’nda edilen “o” yemini etti mi? Etmediyse neden? Ve bu ona bir halel getirir mi?

Sisi, Mısır’a yeni başkent hazırlıyor

Erdoğan ve Sisi… Nefretle başlayan bir süreç… Ama her iki lider de “yeni” kavramından hoşlanıyor. Her iki lider de “istikrar” kavramından hoşlanıyor. Erdoğan’ın bir dönem sıklıkla “Yeni Türkiye”den söz etmesine benzer şekilde, Sisi de kendini “Yeni Mısır”ın önderi olarak görüyor. Darbeyle iktidara geldiği 2013 yılından bu yana, Mısır’daki birçok şeyi, örneğin Süveyş Kanalı’nı bile yenilemek ve uzatmak için projeler geliştiren Sisi, şu an Kahire’nin 45 kilometre doğusunda yeni bir “mini başkent” inşa ediyor.
- Advertisement -

Ali Bayramoğlu: “Genç Teğmenlerin eylemi bir siyasi varoluş ifadesidir.”

Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: Bu askerler kimdir bilmiyoruz ama şu bilgiye sahibiz: Silahlı kuvvetler içerisinde farklı eğilimlerin yaşayabildiği bir imkân var. Bu da siyasallaşmanın merkezine oturuyor. Ve benim kanaatimce Türkiye için en tehlikeli tablolardan biri, farklı siyasi eğilimlere sahip subaylardan oluşan silahlı kuvvetler kadrosudur. Son olaya gelecek olursak, 300-400 kişisi bir araya gelip kılıçlarını çekip daha modernist, daha Kemalist bir metni okumuş durumdalar. Bu, mezun askerlerin üçte biri kadarını oluşturuyor. Bu, bir siyasi varoluş ifadesidir.

En Son Çıkanlar