Adalı cinayetinde bugüne kadar Çatlı’nın adı geçmişti ama Korkut Eken’in adı geçmemişti. Eken, cinayetin işlendiği 1996 yılında o sırada İçişleri Bakanı olan Ağar’ın davetiyle Emniyet Genel Müdürlüğü’nde çalışan emekli bir yarbaydı. Peker, ikisinin odasının karşı karşıya olduğunu söylüyor. Eken’in bir özelliği daha var. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na katılmıştı ve adada görev yapmıştı. Adalı cinayetinde adı geçen ama hakkında bir delil bulunamayan Albay Orhan Ceylan’la da Kıbrıs’ta birlikte çalışmışlardı.
Sedat Peker’in anlattıklarının çoğu akla yakınmış, iddiaları ciddiye alınmalıymış, “ama bazıları doğru değil(miş). Örneğin; Uğur Mumcu suikastını İran istihbaratı ve siyasal islamcılar yap(mış)”, kesin bilgiymiş, burada tartışılacak bir şey yokmuş. Ortada bu kadar kuşku varken, üstüne Peker’in açıklamaları gelmişken, bu kesin inanç biraz fazla olmuyor mu?
Bu kez bambular önünde değildi. Gömlek rengi de farklıydı. Ancak yine her biri tonlarca ağırlıkta olan iddiaları sıraladı. Hala ülkede yaprak kımıldamıyor. Canlı yayında başbakanına “Çimlere basma” uyarısı yapabilen Avustralya vatandaşına, Türkiye gündemini anlatsam ne düşünür acaba?
Hristiyan, Müslüman ve Yahudi nüfus yoğunluğu Paris'i inanç çatışmalarının odağı yapsa da, devletle sivil halk ayrımını kavramış her inançtan insancıl vicdanlar İsrail devletinin Filistinlilere uyguladığı barbarca orantısız şiddete ve mezalime karşı isyanın da odağı oldular.