Eğer bir haber linkini paylaşmak terör örgütü propagandası oluyorsa, Karayılan’ın Kandil’deki basın toplantısını ana haberlerde uzun uzun göstermek; Öcalan’ın Nevruz mitinglerindeki mektuplarını canlı olarak yayımlamak; Dolmabahçe Zirvesi’nde Öcalan’ın çağrısının okumak ve TRT’de canlı yayımlamak; nihayet Öcalan’ın HDP’ye tarafsız kalma mektubunu gece yarısı son dakika gelişmesi olarak haber yapmak ne oluyor acaba?
Hak savunuculuğunda kendine benzemeyenin (de) hakkını savunma eşiğini aşabilenlerin parmakla gösterildiği bir ülkede o bambaşka bir mertebeye ulaştı: Kendine benzemeyenin hakkını savunurken hissettiği tatmin duygusunun, kendine benzeyenin hakkını savunurken hissettiği tatmin duygusundan bile fazla olma mertebesi… Gergerlioğlu’nun asıl suçu, şimdi iktidarda olan eski arkadaşlarının önüne koyduğu bu ölçünün yarattığı tahammülfersâ rahatsızlık duygusu.
Kırmızı çizgileri, tabuları, “devlet politikaları”nı aşa aşa gelen siyaset döndü dolaştı devlete sığındı. Üstelik bütün bu süreci sürükleyen aktörü de içine alarak, asimile ederek. Sivil siyasetle başlayan kariyer, “yerli ve milli” bir devlet yasakçılığına evrildi.
Kasım, ayaklananlar tarafından Solhan’da bir köye getirilir, iki gün sonra orada Şeyh Said ile görüşür. Şeyh, mukavemet imkânının kalmadığını ve İran’a geçmeyi planlandıklarını ona açıklar. Kasım, önce buna itiraz etmez, hazırlıklara başlanır. Fakat sonradan plan uygulanma aşamasına geldiğinde onlarla birlikte hareket etmeyeceğini Şeyh’e söyler.
Ekonomik koşullar değiştikçe insan davranışı değişir ama bu, birincisi, birbirine benzemek şeklinde değil daha hakiki duygular üzerinde farklılaşma şeklinde tezahür eder; ve ikincisi, zorluk arttıkça özgürlük zannedilenin aksine azalmaz, artar ve anlam ancak özgürlük oranında açığa çıkarılabildiği için yaşamın anlamı da ancak zorlukların arkasından kendini gösterir.