AB kriterleri içinde en önemli kriter insan hakları ve özgürlükler. AB cenahından öğrendiğimiz kadarıyla Liderler Zirvesi’ndeki eğilimi şöyle özetleyebiliriz: AB liderleri Türkiye’ye yönelik bazı yaptırımlara başvuracak. Ancak bu sanıldığı gibi büyük bir yaptırım olmayacak.
Abidin paylaşmayı seven bir sanatçıydı. İnanmış bir adamdı. İnanmış bir “muhalif.” Özgürlük, kardeşlik, eşitlik ve toplumsal dayanışma militanı. Yaşamın bütün belalarını tattı, yaşamın güzelliklerini es geçmeden. Hiçbir şeyi ihmal etmedi. Güzel yaşadı Abidin. Hiç ölmeyecekmiş gibi. “Ölüm mü? Ne buluş!”
Mustafa’yla akademiye yeni adım attığı yıllarda tanış olmuştuk. Düşündüğümüzden çok daha velud, çok daha önemli ve etkili bir akademisyen oldu. Herkes hata yapar, o da görüşlerini dile getirirken üslup hatası yapmış olabilir ama bu şekilde lince maruz kalması gerçekten Türkiye’nin ayıbıdır.
Bir hafta önce bir spor yorumcusu, Galatasaraylı Diagne için “Afrika’daki köyünde okuma yazma öğrendi mi bilemem. Orada timsah yiyordu, burada futbolcu oldu” diyebilmiştir. PSG – Başakşehir maçında yaşanan olaydan sonra, “Webo kardeşimdir. Ona yapılan hepimize yapılmıştır” diyen de o.
Eylül: “Baba, sana bir şey söyleyeceğim ama alınma lütfen: Şeker’den ilk defa bu kadar uzak kaldım ve anladım ki onu senden daha çok özlüyorum…” Ben: “Bunda alınacak ne var kızım, gayet iyi anlıyorum seni; ayrı kalınca ben de Şeker’i senden daha çok özlüyorum…”