Sedat Peker’in ifşalarına kanıt olarak sunduğu Whatsapp yazışmalarında, CB Danışmanı ile rüşvet karşılığı iş takibi yapan iş insanı Mine Tozlu Sineren’in tanıklığını dinlemek üzere heyecanla ekran başına toplanan izleyiciler, akıcı bir röportaj yerine, kendini çok iyi ifade eden bir kadını dinleyemeyen, anlayamayan erkek TV moderatörü ve yorumcuların stüdyoda yarattığı kaosu izlemek zorunda kaldılar.
Hemen hemen her gece TV stüdyolarında kendi aralarında uzun uzun konuşmaya alışmış, kendi sesleri ve fikirlerini dinleme hazzına bağımlı olmuş erkek yorumcular, programın ana konuğu karşısında hiperaktif çocuklar gibi kendilerini kontrol edemediklerinin farkında bile olamadılar.
İzleyicilerin ilgiyle dinlediği iş kadınını uzun uzun konuşmak ve kendi tanıtımını yapmakla itham ettiler. Her zaman yapmaya alıştıkları gibi uzun uzun kendi fikirlerini ifade etmek için geldikleri stüdyoda, bu kez bir kadın fazla konuşunca gerildiler.
Oysa iş kadını, Sedat Peker’in bahsettiği rüşvet ve yolsuzluk ağının küçük şirketleri var etmek için mücadele veren serbest girişimcinin elini ayağını nasıl bağladığını kendi yaşadıkları üzerinden akıcı ve sakin bir üslupla anlatıyordu. Erkek moderatör ve katılımcıların kendi aralarındaki konuşmaları, iş kadınının sözünü bölmeleri ve sözünü kısa kesip bir an önce CB Danışmanı ile rüşvet ilişkisini anlatmasını istemeleri üzerine, Mine Tozlu Sineren, “Kimse dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip, getirmediğine bakar” demek zorunda kaldı.
İzleyicilerin Halk TV’nin Youtube kanalına bırakılan yorumların hemen hepsi, “Bırakın kadını konuşsun”, “Bu ne biçim moderatörlük”, “Mine Hanım’ın yerinde olsam yayını keserim”, “İnal Bey, iyi yönetemiyorsun” şeklindeki eleştirilerdi. Oysa izleyiciler bu yorumları yazarken, kanala sık sık konuk olan bir erkek, programın yapılmasının nedeni olan konuğa, “Hep siz konuştunuz ama” diyordu.
Sedat Peker de cevabı daha önce verildiği halde sorulan sorulara ve konuğun yersiz sıkıştırılmasına dayanamamış olacak ki programın izleyen saatlerinde moderatöre hitaben bir tweet attı: “Sn. @inandemirel , siz namuslu bir gazetecisiniz. Ancak beni lütfen yanlış anlamayın, saflık derecesinde temiz bir insansınız. Türkiye’de rüşvetin cezası 8 sene ve siz konuklarınıza rüşvet verdiniz mi diye soruyorsunuz. Yüce Allah aşkına bunu lütfen yapmayın.”
Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet ağını kendi yaşadıkları üzerinden anlatmayı kabul etmiş bir tanığı iyi dinlememek, iyi konuşturamamak, üstelik söyledikleri ve söyleyeceklerinden yola çıkarak ilerlemek yerine üzerine çullanmak, bundan sonra tanıklık yapmak isteyecek kişiler için teşvik edici olmamıştır herhalde.