CHP’nin sosyalist, liberal veya “Kürtçü” bir partiye dönüştüğünü söylemek pek gerçekçi değil. Ancak şu söylenebilir: Yeni çizgi, katı devletçilikten, sert “laiklik”ten/sert ulusalcılıktan, halkı küçümseyen tek parti zihniyetinden bir ölçüde uzaklaşıyor. Sosyal demokrasinin evrensel değerlerine yönelik bir arayışın ipuçları var.
Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu parti genel merkezinde ağırladı. Doğu Akdeniz için “Ben Mısır’daki darbeye karşı çıktım. Hâlâ karşı çıkıyorum. Ama şu anda da söylüyorum: Bütün siyasi ihtilaflar bir paranteze alınıp Mısır’la derhal Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge görüşmeleri doğrudan ve dolaylı başlatılmalıdır” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yunan mevkidaşı Nikos Dendias, Yunanistan’da çıkan günlük gazete Kathimerini için eş zamanlı makaleler kaleme aldı. Çavuşoğlu makalesinde “Yunanistan’la geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz iç içe geçmiş durumda” dedi. Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Türkiye’yle istikşafi görüşmelere hazır olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Eylül Cumartesi gündüz saatlerinde kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors’a çattı. Oysa ‘suçlu’ Türkiye’nin notunu 2002’nin bile gerisine çeken Moody’s’di. Erdoğan’ın isimleri karıştırmış olması ihtimali, aynı gün akşam saatlerinde yine S&P’u hedef alınca ortadan kalktı. Fakat kafalara takılan ‘neden?’ sorusunun cevabı hâlâ bulunmuş değil.
Kılıçdaroğlu’nun Gelecek Partisi ziyaretine AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan “Yarım kalan istikşafi görüşmelerin devamı, Erdoğan’ı ve milli devlet politikasını tasfiye etmek anlayışındaki adımlar” dedi. Davutoğlu Erdoğan’a seslendi: “Grup Başkanvekilinize söyleyin, o görüşmeler sizin verdiğiniz görevin yerine getirilmesiydi, heyet başkanı da bugün parti sözcünüz.”