Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIKasetçiler Kralı’nın Unkapanı Saltanatı

Kasetçiler Kralı’nın Unkapanı Saltanatı

Yönetmenliğini Mahsun Kırmızıgül’ün yaptığı Prestij Meselesi filmi “Kasetçiler Kralı”nın hayatını, zaaflarını, açmazlarını ve başarısını anlatıyor. Yeni kuşaklar için “Gazinocular Kralı”nı veya “Unkapanı Kasetçiler Çarşısı”nı anlamak belki zor olabilir. “Televizyona çıkmak” da geride kaldı. Günümüzün şöhret skalası “Kaç takipçin var” üzerinden belirleniyor.

Hilmi Topaloğlu, kapısından defalarca kovulduğu Maksim Gazinosu’nda misafir koltuğundadır. Kaset ve CD çağının krallarından biri olmuştur. Özcan Deniz, Haluk Levent, Mahsun Kırmızıgül gibi üç yeteneği, birkaç defa batmayı göze alarak, birer yıldıza dönüştürmüştür… “Prestij Meselesi” filminden söz ediyorum. Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği bu filmdeki bir sahne beni geçmişe götürdü… Gazinocular Kralı diye anılan Fahrettin Arslan’ın, karşısındaki koltukta, Hilmi Topaloğlu ve Mahsun Kırmızıgül oturuyordu… Bu sahneyi seyrederken yıllar öncesine gittim. İçinde Fahrettin Arslan olan bir hatıra. Tam 37 yıl geriye gittim… 1986 yılının sonu… Sert bir kış. 12 Eylül Askeri Mahkemesi’nin verdiği cezanın kalan 19 aylık kısmını tamamlamak amacıyla Üsküdar Paşakapısı Cezaevi’ne girdim. Küçük bir oda. Alaattin Çakıcı da tutuklanarak bizim koğuşa geldi. 10 kişi kalıyorduk. Memurlar Koğuşu deniyordu.

Çakıcı ile uzun sohbetler ettik. Bir sabah yatağımın başucuna geldi, “Oral ağabey, Fahrettin Arslan’ın oğlu Selçuk tutuklanıp buraya getirilmiş. Biliyorsun onlara kızgınlığım var. Ne yapayım?” diye fikrimi almak istedi. Ben de iyi davranmasını önerdim. O günden bugüne ne gazinoculuk kaldı ne de Fahrettin Arslan efsanesi. 2003’te Hilmi Topaloğlu’nu da kaybettik. Filme dönersek…

Topaloğlu’nu canlandıran Engin Hepileri’nin, her biri sinemamızın parlak oyuncuları olan kadın ve erkek sanatçıların çok başarılı performansıyla filmin temposu hiç düşmüyor. “Kasetçiler Kralı”nın hayatını, zaaflarını, açmazlarını ve başarısını anlatıyor. Yeni kuşaklar için “Gazinocular Kralı”nı veya “Unkapanı Kasetçiler Çarşısı”nı anlamak belki zor olabilir. “Televizyona çıkmak” da geride kaldı. Günümüzün şöhret skalası “Kaç takipçin var” üzerinden belirleniyor.

Mahsun, Özcan, Haluk bir geçiş döneminin sanatçıları. Başarıya ulaşmış yetenekli insanlar. Onlar gibi olmaya çalışıp da kasetçi dükkanlarının önünde ömrünü tüketmiş ne çok genç gelip geçmiştir. Onlar yeni döneme uyum sağlayarak mesleklerini sürdürüyorlar. Hilmi Topaloğlu dönemi bitti. Kasetçilik kalmadı. Her sokakta videocu dükkanlarının açıldığı günler de geride kaldı.

Sinemanın gücü

Sinema ise her yeni teknolojiyle zenginleşiyor ve kitleselleşiyor. Örneğin “Prestij Meselesi” filmi bir anda dünyanın değişik yörelerinde gösterime giriyor. Bizim çocukluğumuzdan hatırımızda kalmış bazı filmleri örneğin “Rüzgar Gibi Geçti”yi ise ancak Amerikalılardan 14 yıl sonra seyredebilmişiz.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN

- Advertisment -