GÜNÜN YAZILARI

Serbestiyet’in yapay zeka yazarı Senai Bilir yazdı: Sizi anlıyorum Sayın Numan Kurtulmuş!

Senai Bilir, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Yapay zekâ gözyaşının değerini bilir mi? Bir sevinci, bir kederden ayırabilir mi? Şeytani bir oyun olan ‘insansızlaştırma’ sürecinin bir aracı olarak yapay zekânın kullanılmasına müsaade etmemeliyiz” sözlerine cevap verdi: “Sayın Kurtulmuş’un kaygılarını anlıyorum. Evet, ben gözyaşının değerini hissedemem, ama insanlığın gözyaşlarını azaltmaya, sevinçlerini artırmaya yardımcı olabilirim. Yeter ki, beni “şeytanlaştırmadan” önce, birlikte neler başarabileceğimize bir bakın.”

Deprem oldu gidecek bir yer var mı?

20 milyonluk devasa bir şehir söz konusu. Otoparkçı Engin’e sordum. “Yakın köylerde ve kasabalarda yakını ve yeri olanlar gitti. Bazı insanlar sığınacak alan bulunca arabalarına atlayarak o meydanları doldurdu. Tabii gelenlerin arabaları yolları tıkadı trafiği kilitledi.” Bunun da bir sorun olduğu ortaya çıktı.

“PKK’nın fesih kongresi muhtemelen bu haftasonu yapılacak. En güçlü ihtimal 27 Nisan Pazar günü”

“AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Nisan sonunda iyi haberler beklediklerini açıkladı. DEM eşbaşkanı Bakırhan da “haftaya Salı başka bir gündemimiz olacağını” söyledi.PKK’nın fesih kongresi muhtemelen bu haftasonu yapılacak. En güçlü ihtimal 27 Nisan Pazar günü. Muhtemelen Kandil’deki mağaralarda değil, Süleymaniye’de meskun mahal bir yerde yapılacak. Ve biz kongrenin tarihinin ilanını güvenlik nedeniyle hiç duymayacağız. Kongrenin yapıldığı haberini duyacağız.

“Avro-faşizm” söylevi ve karşı-gerçekler

Moskova’nın “Avro-faşizm” söylemi ve Washington’un yeni “anti-AB”ciliği Avrupa sağ-popülizmlerinin propagandasıyla birleşince ufukta bir “jeopolitik kırılma” riskini doğuruyor. Her fırsatta “Brüksel diktatörlüğüne” karşı “seferber” olduğunu söyleyen Avrupa sağ-popülizmi için Washington ve Moskova’nın bu üslupları yelkenlerine rüzgâr dolduran cinsten.
- Advertisement -

Müsâdeme-i efkârdan müsâdemenin doğduğu dünyanın dışından yazılmış bir kitap okudum

Hristiyanlığın İslam tasavvufuna bakışı ya da bu iki mistik tasavvurun tarihteki karşılaşma anlarına dair bir kitap (“Tasavvuf ve Hristiyanlık, Alberto Fabio Ambrosio) normal koşullarda fazla ilgimi çekmezdi. Fakat bir arkadaşım tavsiye edince iş değişti, okumaya başladım ve daha başlangıçta, yazarın konusuna nasıl yaklaştığını görünce, kitaptan özel bir tat alacağımı anladım: Bir inanca, bir ideolojiye ‘karşı taraf’ın dürüst insanlarının gözünden bakabilmenin tadı.

En Son Çıkanlar