GÜNÜN YAZILARI

Güzellik mi, çirkinlik mi…

Öncelikle düşmanlarımız bizden farklıdır; bize, değerlerimize, adetlerimize, düşüncelerimize “yabancı”dır, “öteki”dir. Bunu en veciz, en kolay ve yaygın biçimiyle “kanıtlamak/anlatmak” gerek. Umberto Eco bunun sık rastlanılan yolunun da bizi doğrudan tehdit eden farklı insanları aramak yerine, farklı olmalarının tehditkâr olduğunu anlatan hikâyeler kurmak olduğunu vurguluyor. Farklıysan düşmansın, bu kadar basit.

Köprü

Denize yansıyan ışıklara baktım, belki de bir daha buraya gelip böyle bir anı yaşayamayacak, bir daha bu şarkıları dinleyemeyecek, bir daha hiç başımı bu korkuluğa koymayacaktım. Vapurlar geldi geçti, beyaz martılar havalandı, oltanın ucunda balıklar çırpındı. Başımı kaldırıp baktım, İbo uzaklara bakıyordu. Bahar usulca dürttü, gemileri batırdın, çocuğa da yüz vermiyorsun, hayırdır, dedi birasını içerken. Bahar’ın güzel yüzüne baktım.

“Suriyelilerin Onurlu Geri Dönüşü”nün koşulları

Türkiye’nin de öncelikli gördüğü Suriyelilerin geri dönüşü konusunda uluslararası kurumların rolü elzem sayılıyor. İktidar ve iktidarı destekleyen geleneksel medyanın, Avrupa Konseyi gibi Türkiye’nin de kurucusu olduğu kurumları “yabancı” olarak değerlendirdiği; Türkiye’den bir yargıcın da görev aldığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni Türkiye’ye düşman bir kurum olarak gösterdiği günümüz ortamında bu zorunluluk tarihin bir ironisi olsa gerek.

Analiz Bey, Kemal Bey’e karşı…

Bugün Kavala, Demirtaş ve Altan için sesini yükseltebilen bir CHP lideri var. Türkiye’deki tüm caddelere “kimseye istemediği soru sorulmayacak, ifade hürriyeti yüzünden kimse hapse girmeyecek, Barış Akademisyenleri işlerine geri dönecek” afişleri asabilen bir CHP var. Bundan altı yıl önce bir araya geleceklerini yazacak bir analistin deli muamelesi göreceği altı partinin liderinin yemeğinin aşçısı da elinin tadı tuzu bir türlü beğenilmeyen Kılıçdaroğlu. Ama tarihsel olarak yüzde 25’e toslamış bir partiyi, iktidar alternatifi haline getirmiş Kemal bey, Analiz Beyleri yine de mutlu edemiyor. Analiz Beyler kürelerine bakıyor, sosyolojik analizler yapıyor, toplumu kesip biçiyor ve 10 yıldır CHP gibi bir partiyi yönetip, iktidar potasına sokan Dersimli bir Kürt genel başkana verdikleri siyasi tavsiyeleri yerine getirmediği için kızıyorlar.
- Advertisement -

Biz devlet adına görev yapıyoruz

Diyarbakır’da yıllardır ciddi bir trafik sorunu yaşanıyor. Tomalar, zırhlı araçlar -çoğu çocuk ve yaşlı- insan ezip duruyor. İnternette birkaç dakikalık bir arama, sorunun boyutlarını hemen gözler önüne seriyor. “Peki,” diyeceksiniz, “Yozgat, Tokat veya Çorum’da çok sayıda vatandaş zırhlı araç, Kirpi veya TOMA altında kalıp ölüyor mu?” Kısa cevap, “Hayır, ölmüyor…” Çünkü bu bir Kürt sorunu.

En Son Çıkanlar