Bilimcilik, Marksizmi benimseyen sosyalistleri onyıllar boyu, 20. yüzyılın ikinci yarısına, 1970’lere, 80’lere, 90’lara kadar taassuba, bağnazlığa hapsetti. Büyük tektanrıcı dinleri andıran bir inanç kudretine, bir yanılmazlık hissine yol açtı. Marksizm ve sosyalizm adına yapılan her şeyin haklı ve doğru olduğunu, bunun için de maddî-manevî her türlü bedelin ödenebileceğini yerleştirdi. Hıristiyanlıktaki martyr’lik, Müslümanlıktaki şehitlik mertebelerine karşılık gelen devrim şehitliği, komünizm şehitliği, parti şehitliği, devlet (işçi sınıfı devleti) şehitliği gibi törensellikleri besledi. Ancak bu sözcüklerle ifade edilebilecek; bireyi yok sayan kollektivist bir otoritarizme vardı.
Şinasi Gündüz: “Siyonizm Avrupa'nın ulus devlet fikrinden etkilenerek diasporadaki Yahudi sorununu çözmek için üretilen bir ideoloji. Hristiyan Siyonistler, Yahudi Siyonistlerden daha fazladır. Hristiyanlıkta özellikle Reformasyon dönemi sonrasında bu ön plana çıktı.” “Gazze’deki soykırımı telin eden bir toplantı yapalım dedik. Cübbelerimizi giydik ve gittik oraya. Tüm İstanbul'da kaç kişiydik biliyor musunuz?: 200 kişi. Sadece İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde 180 akademisyen var. Bugün Yale’den Harvard'a birçok akademisyen ve öğrenci kendi kariyerini ortaya koyarak zulme hayır diyorsa bu çok onurlu bir şeydir. Üniversite insana gerçekten onurlu bir duruş kazandırmalı.”
İsmail İçen, Küçük Meseleler’de Etyen Mahçupyan ile insanın inanç meselesini konuşmaya devam ediyor. Bu haftanın konusu tesettür. İnsanlık tarihinde kadınlar örtünmeye ne zaman başladılar? Örtünmenin sebebi dinsel mi ekonomik mi? İbrahimi dinlerden önce de tesettür var mıydı? : “Bugün örtünme dinsel ve kültürel olsa da başlangıç öyle değildi. İbrahimi dinlerden önce de tesettür vardı. Örtünme dinsel ve kültürel kimliğini zaman içinde kazandı.” Şimdi Serbestiyet kanalında.
Marx ve Engels yüzde yüz safiyetle, samimiyetle inanıyorlardı, daha önce kimsenin düşünmediği bir bilimsel zarureti, tarihsel bir kanuniyeti keşfettiklerine. Hiç düşünmediler, öngörmediler olumsuz sonuçlarını. “Bilimsellik” iddiası sosyalizm tarihinde yaşanan en vahim olumsuzluklarla, en büyük trajedilerle elele gitti. Dogmatizm ve fanatizm sorunları, demokrasi düşmanlığı sorunları, hegemonya ve diktatörlük sorunları, çok büyük ölçüde bu bilimsellik iddiasının pekiştirdiği aşırı epistemolojik özgüvenden kaynaklandı. Sosyalist solun çöktüğü ve silindiği bugün bile, eski solcuların (mealen) “her şeyin doğrusunu biz biliriz” kibirinde somutlanıyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CNN International'a konuştu: "Hamas, İsrail'de bizleri derinden üzen bir saldırı düzenledi", "Hamas'ın saldırısını son derece kötü bir terör saldırısı olarak yorumluyoruz", "Filistinlilerin ezilmesine, Filistinli kadın ve çocukların öldürülmesine karşı duran bir anlayışı temsil ediyoruz", "Genel olarak Batı burada büyük resmi görmüyor, sadece bir taraftan ya da diğerinden bakıyor ve bence biz daha gerçekçiyiz."