Vicdan en sık kullandığı kelimelerdendi. Kızdıklarına “vicdan fukarası” derdi. Şöyle ironik özdeyişler de dilinde olurdu hep:
Başbakanla Yakup2 ancak onun veda töreninde yanyana görünebilirdi. Aralarına valiyi de alıp göründüler de…
Vedalaştıktan tam on gün sonra yeniden buluştuk: https://www.serbestiyet.com/yazarlar/ihsan-bilgin/aydin-boysan-da-yok-843130
Eşimle bana not düşerek imzalayıp bir kenara koyduğu iki kitabı elime sonra geçince, ancak onunla yaşanabilecek bir son anı olarak geçti tarihimize… “Uzaklarda” romanına “….uzaklardan değil, çok yakınlardan” diyerek, bilip tasarlayamayacağı buruk bir zamanlama rastlantısına da kasıtsızca dikkat çekmiş. İçerikleri de sürpriz: O not bir bilim-kurgu romana yazılmış. Diğeri otobiyografi değilse de özeti; sıralı hayat anıları.
Romanda uzay gemisi kendisininki gibi bir grup kafadarı, tabii ki bir akşam sofrasından alıp kendi dünyası Kapo’ya kaçırıyor.
Bir de sonra anısına dönen esprilerden en zekâsına layık olanı:
Adam bara girip üç bardak içki ısmarlayıp, hayretle bakan barmene; “Üç arkadaşız, birlikteliğimizi yoğunlaştırmak için birbirimiz yerine de içiyoruz. “ diye açıklamış. Gel zaman git zaman, bir seferinde iki kadeh ısmarlayınca, “Hayrola?” demiş barmen; “Arkadaşlardan birine bir şey mi oldu?” “ Hayır” demiş adam, “onlar iyi, arada hacca gittiğim için ben içemiyorum…”