Ana SayfaYazarlarMHP’nin başarısını neyle izah edebiliriz?

MHP’nin başarısını neyle izah edebiliriz?

 

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, bu seçimlerin en başarılı partisi MHP oldu. MHP, içinden çıkan yeni bir partiye rağmen genelde oylarını korumasını bildi. Ülkenin 45 ilinde oy artırdı, daha önce milletvekili çıkaramadığı 15 ilde ise milletvekili çıkardı.

 

MHP’nin başarılı olmasında temel faktörün, Türkiye’nin son yıllarda küresel konjonktüre paralel olarak soluduğu milliyetçi atmosfer olduğu kanaatine ben de katılıyorum. Gerek doğuda hala sürmekte olan şiddet, gerek bazı güç odaklarının Türkiye’ye yönelttiği kuşatma, gerekse sınır dışında Türkiye’nin güvenlik kaygılarını sona erdirmeye yönelik, kararlılıkla sürdürülen operasyonlar, içerde milliyetçi bir dalga yarattı. Bu dalga ister istemez Türk halkının kılcal damarlarında dolaşan milliyetçi alışkanlıkları, yeniden ve güçlü bir şekilde canlandırdı. Bu canlanma da en çok MHP’ye fayda getirdi.

 

Taktik oylar ve misilleme

 

MHP’ye başarı getiren bir diğer faktör, Türk milliyetçiliğinin daha olgunlaşan ve derinleşen davranış kodları oldu.  Artık karşımızda daha stratejik davranan; nerede, nasıl hareket edeceğini bilen bir milliyetçi kamuoyu var. Türkiye son 16 yılda hiçbir ülkeye nasip olmayacak pek çok deneyim yaşadı. Kendisine aykırı sorular sormayı, geçmişiyle yüzleşmeyi, Kürt sorununda müzakerelerle sonuca gitmeyi, AB yolunda demokratikleşme paketleri çıkarmayı, Kürt sorununda yeniden şiddet ortamına geri dönmeyi, askeri vesayetle hesaplaşmayı, ama askeri darbe ile hesaplaşırken kullandığı aktörlerin darbe yapmasını, dış kuşatmaları, IŞİD terörünü gördü. Tüm bu yaşanmışlıklar toplumsal hafızada ve milliyetçi refklekslerde bir tortu yarattı. Bu tortu aynı zamanda nasıl hareket edeceğini iyi sezen bir politik bilinç de oluşturdu. Durumun böyle olduğunu bu seçimlerde gördük. Türk halkı, beka ile ilgili kaygılarının giderilmesi için MHP’yi bir tür “doğru giden şeyleri sahiplen, yanlış giden şeyler olursa eleştir” konumuna; Bahçeli’nin ifadesiyle denge-kontrol pozisyonuna yerleştirdi.

 

MHP’nin başarılı olmasını izah etmekte yararlanacağımız bir boyut daha olduğu kanaatindeyim. O boyutun da sosyal meselelerde çokça karşımıza çıkan etki-tepki etkileşimi olduğunu düşünüyorum. 24 Haziran seçimlerinde Türk milliyetçi kamuoyu ile Kürt milliyetçi kamuoyu, semboller üzerinden karşılıklı mücadele verdi. Bu rekabet hem Türkiye genelinde, hem de yoğun bir Kürt nüfusunun bulunduğu Sultanbeyli, Esenler, Arnavutköy, Bağcılar, Pendik gibi yerleşim yerlerinde MHP’ye ciddi bir oy artışı olarak yansıdı.

 

Türk milliyetçi kamuoyu, aynı zamanda Kürt milliyetçi kamuoyunun CHP üzerinden desteklendiğini, taktik oylarla başarılı kılınacağını da gördü. Bu tutuma misilleme yaparak, daha önce diğer partilere verdiği oyları “taktik oylarla” MHP’ye yöneltmeyi, böylece HDP karşısında MHP’yi güçlendirmeyi denedi.

 

Bahçeli ve kurmay heyeti

 

Ancak tüm bu okumaları MHP lideri Bahçeli’nin ve kurmay heyetinin strateji üretme yeteneği dışında ele alıp değerlendirirsek büyük hatâ yapmış oluruz. Bahçeli ve kurmay heyeti, seçimlerde sonuç getiren iki başarılı hamle yaptı. CHP’nin HDP’ye sempati smile’ı göndermeye başlamasıyla Türkiye kamuoyunda oluşan “PKK ile başarılı şekilde gitmekte olan mücadelenin zaafa uğrayabileceği endişesi”ni iyi gördü. Bu endişeyi gidermek için de AK Parti ile ittifak yaptı. Böylece kamuoyunda “mücadele zaafa uğramayacak” duygusunu yarattı.

 

Bahçeli ve kurmay heyeti, ikinci olarak, toplumsal bilinçaltına “bu ülkenin iyiliği ve faydası için canını veren kişiler MHP’nin koruması ve güvencesi altındadır” mesajını verdi. Bunun için de çok sembolik bir isim olan Alaattin Çakıcı’yı seçti. Çakıcı, liberaller, sol ve Kürt milliyetçileri arasında sevilmeyen bir isim olabilir. Ancak Çakıcı’nın milliyetçi camia içinde bir karşılığı var. Bu camia Çakıcı’yı mafya lideri olarak değil, vatanı için canını ortaya koyan ve ülkesi için tehlikeli işler yapan bir kişi olarak görüyor. Bahçeli, Çakıcı üzerinden mücadele sahasında görev yapan güvenlik görevlilerine “arkanızdayız” mesajı vererek, toplumun bu insanlara duyduğu minnet duygusunu seslendirmiş oldu.

 

MHP olgusunu cinnet geçirerek değil, onu var eden dinamikleri anlayarak ele almakta yarar var. Mesela ben Türk milliyetçiliğine baktığımda onu var eden temel dinamiğin eklemlenmeci özelliği olduğunu düşünüyorum. Örneğin kuruluşunda Osmanlıcı, İslamcıydı. Ardından Pantürkist oldu. Sonra Kemalist ideolojiyle kader ortaklığı yaptı. 40 sonrası fanatik anti komünist oldu. 80 sonrası Türk-İslam sentezini savundu. Sonra BBP ile bölündü. Ardından Cemaat tehlikesi ile AK Parti ile ittifak yapmaya başladı.

 

Türk milliyetçiliği, eklemlenmeci bu özelliğinden dolayı hem kendisini stratejik konuma yerleştiriyor, hem de eklemlendiği öznelerin seferber etme aracı olarak kendisinden yararlanmasını sağlıyor. İyi Parti vakasını da eklemlenmeci özelliğine itiraz olarak görmek lâzım.

 

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik