Bugün tehlike arz eden bir CHP’ye en çok muhtaç olan AK Parti’dir. Zayıflamış, bölünmüş, örselenmiş, mağdur bir CHP en az AK Parti’nin işine yarar. Siyaset üretemeyen, kadro yetiştiremeyen, medyasıyla kamuoyu oluşturamayan yorgun bir iktidar elindeki en büyük siyasi malzemeyi de kendi eliyle yok ediyor. Tek parti rejimi zulmü hikayesi el değiştiriyor. AK Parti, CHP’ye yıllarca anlatılacak bir hikaye verirken kendi hikayesini ise kaybediyor.
Sevan Nişanyan, son kitabı Basit Türkiye Tarihi’ni Serbestiyet’e anlattı: “Kitaptaki önemli tezlerden biri Türkiye’de iki ayrı orta sınıfın oluşması öyküsüdür. Birincisi tek parti döneminde oluşan eğitimli, mektepli Türk orta sınıfıdır. Tek parti yönetiminin ekonomik karnesi tam bir felakettir. Ulusal gelir 90 dolardan 110 dolara çıktı. Yoksul bir ülke alıp yoksul bir ülke bıraktılar.
2. Dünya savaşından sonra Türkiye Amerika’ya kendisini teslim etti. Karşılığında da çok ciddi para akıtıldı, yeni bir orta sınıf oluştu. Cumhuriyet elitleri muazzam bir kıskançlık içerisine girdiler. 1960 Darbesi’nin sebebi tam olarak budur. Cumhuriyetin asıl çelişkisi bu iki sınıfın çelişkisidir. Özal da Ak Parti de bu problemi çözmeye çalıştı. Fakat bir türlü olmuyor.
Gazeteci Ozan Gündoğdu, Gürsel Tekin’in geçen yıl bir parti kurma hazırlığında olduğunu ve kendisine de genel başkanlık teklif ettiğini anlattı: “Ozancığım, yeni bir parti kurmalıyız ve başına da sen geçmelisin.”
Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Betül Doğan Akkaş, Serbestiyet için değerlendirdi: "İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’yı hedef alan saldırısı, bölgesel güvenlik dengelerini sarsarken, Gazze ve Batı Şeria’daki işgalin artık tüm Orta Doğu’ya yayılan bir 'soyut işgal' haline geldiğini gösteriyor. ABD’nin güvenlik şemsiyesi altındaki ülkeler bile bu tehdidin dışında değil."
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu’ndaki Birliğin Durumu konuşmasında, AB–İsrail Ortaklık Anlaşması’nın ticaretle ilgili bölümlerinin kısmen askıya alınmasını önereceğini açıkladı.