Manşet

Sigaranın dumanı…

“Önemli olan hayatınızdaki yıllar değil, yıllarınızdaki hayattır” demiş Paul Auster. Hayat da ona göre anlattığımız ve inandığımız hikâyelerden ibaret. Dünya da birbirine bağlı hikâyelerden oluşan bir (b)ağ. Anlattığı hikâyeler, mekânlar, insanlar hep dumanlı: “Yazmak, normalde duman gibi kaybolacak olanı anmanın, fizikleştirmenin bir yolu.” Dumanın ağırlığını bile teraziye koyup ölçmüş hikâyelerinde. Ki hayat da o terazide bazen: Biraz kül, biraz duman…

Bu normalleşmeyi nereden hatırlıyoruz?

Çok güçlü bir iktidarın göklerden fanilerinin arasına inmesinin kendisi bile normalleşme demek oluyor. Ve bu bizim tarihimizde daha önce de yaşanmıştı. Üstelik bu kez göklerden fanilerin arasına inen 24 yıllık CHP iktidarıydı. Tamamen benzemiyor, kabul. Ama benzerlik beynimizin çalışmayan hücrelerini harekete geçiriyor.

Erdoğan bunu çok iyi biliyor ve kullanıyor: Büyük yanlışların sorumlularının küçük doğrularının yarattığı sevinçli ruh hali…

Erdoğan’la Özgür Özel arasındaki görüşmeyi benim gibi “doğru ve olumlu” bulanlar arasında, görüşme hakkında başkaca bir şey söylemenin bu ‘şahane’ adıma halel getireceği duygusuna sahip olanlar da var: “Büyük yanlışların sorumlularının küçük doğruları”nın yarattığı olumlu heyecan… Sert adamların yumuşak tavırlarının muhataplarında yarattığı duygusal manipülasyon… Bu yelkenleri indirmiş ruh hali, yaşananlar hakkında eleştirel bir pozisyon almayı, somut olayda “büyük yanlışların sorumlusu” Erdoğan’ın muhtemel ‘tatsız’ planları hakkında düşünmeyi zorlaştırıyor.

Seyyid Hüseyin Nasr, Ali Şeriati’ye SAVAK ajanı dedi, Şah rejiminin arşivleri ortaya döküldü: “Şeriati tehlikeli ve insanlık düşmanı”

ABD’de yaşayan ünlü İranlı düşünür Seyyid Hüseyin Nasr, 1979 İran devriminin ideologlarından Ali Şeriati’nin Şah rejimi tarafından desteklendiğini iddia etti. İran Öğrenciler Ajansı ISNA ise arşiv belgeleriyle Nasr’ın iddialarını yalanladı.
- Advertisement -

Gazze’yi kim kurtaracak? Arap realitesinin çöküşü

İHH Genel Başkan Yardımcısı Osman Atalay, Serbestiyet için yazdı: Gelinen noktada İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği, Dünya Müslüman Alimler Birliği ve 57 İslam ülkesinin sahip olduğu maddi ve manevi potansiyeli, Filistin’in uğradığı işgalleri, katliamları ve son Gazze Soykırımı’nı önleyememiştir. Gazze ve Türkiye kamuoyunun iktidardan beklentisi çok yüksekti. Fakat ne devletin ne iktidarın askeri ve ekonomik gücü Gazze konusunda kamuoyunun beklentilerini karşılayacak durumda değildi. Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Suriye, Irak, Lübnan, İran ve Türkiye ulusal sorunlarının kangren haline gelmiş olması sebebiyle Filistin konusunda inisiyatif alamıyorlar.

En Son Çıkanlar