Manşet

YOLDAKİ İŞARETLER | Müfid Yüksel: “Nakşîler ve Nurcular Türkiye’de İslamcılığa köprü olmuşlardır”

Yoldaki İşaretler’in bu bölümde konuğu sosyolog Müfid Yüksel oldu. Milliyetçilikle İslamcılığın arasındaki yer yer gerilimli, yer yer de dirsek temasına ve hatta ittifaklara dönüşen irtibatı değerlendiren Müfit Yüksel, Kürt Meselesine de değindi. Erbakan’ın arkasındaki organik Kürt desteğini ve elindeki Kürt kartını göremediğini söyleyen Yüksel, ilk Çözüm Sürecindeki hatanın PKK’nın tek muhatap olarak kabul edilmesi olduğunu vurguladı.

Davutoğlu Irak’ta ilk kez düzenlenen Delphi Forumu için Süleymaniye’de

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Irak Süleymaniye'de ilk kez düzenlenen Delphi Ekonomi Forumu'na katılmak için Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye kentine gitti. Türkiye’den Süleymaniye’ye...

Müstafi amiralin doktorluğu nereden geliyor?

Müstafi amiral Cihat Yaycı, bu aralar yine her gün TV’lerde. PKK’nin kendini fesh etmesinin nasıl büyük bir ihanet projesi olduğunu anlatıyor. İsminin başında bir de doktor titri var. 2004 yılında Deniz Kurmay Binbaşı rütbesindeyken İstanbul Üniversitesi’nde yapmış doktorasını. “Irak’ta Ekonomik-Sosyal Dönüşüm ve Türkmenler” başlıklı doktora tezini meraktan okurken bazı cümleleri Google’lamaya başlayınca karşıma intihalin her türlüsünden yapılmış bir copy-paste tez mucizesi çıktı.

Kesilmiş bir kol gibi…

Bazı insanların yokluğu o şiirdeki gibi: “Kesilmiş bir kol gibiydi /Omuz başımızda boşluğun”… “Uzuv” kaybı. Sözlük anlamıyla, vücudu, ondan öte bir hayatı meydana getiren, hatta “vücut”ta, o yaşamda belli görevleri, işlevleri de olan parçalardan biri. Artık yoksa… Birlikte yaptığın şeylerde çolak, birlikte gittiğin yerlerde topal, hatıralarında yalnız kalıyorsun. Tanıksız da… De ki hepsi “yalan” hatıralar.
- Advertisement -

Mavi Alay Katliamı

Trendeki Kırım Tatarları, Türkiye topraklarına büyük bir umut içinde girmişlerdi. Edirne’den itibaren tek umutları, vagonların havalandırma pencerelerinin açılması ve bu sırada vagonlardan atlamaları halinde Türk yetkililerinin kendilerine yardım edeceğine dair inançlarıydı. Edirne’den Kars’a doğru tren yol almaya başladığında maalesef ne kapılar ne de pencereler açıldı. Tren Kars’a doğru yaklaşırken, Tatarların vagonlarda bulunan muhafız askerlere, “Ne olur bizi vurun, Ruslara teslim etmeyin” çığlıkları yükseliyordu.

En Son Çıkanlar