Manşet

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun, İmamoğlu'nun “CHP dosyalarında hep aynı bilirkişinin yer aldığına dair” şikâyeti üzerine söz konusu bilirkişi hakkında disiplin soruşturması...

1995-2003 arasında YÖK Başkanlığı yapan Kemal Gürüz, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapmasında usulsüzlük yapıldığı iddiaları hakkında konuştu: “Ben hiçbir problem görmüyorum. Konunun YÖK’le de ilgisi yok. Koskoca İstanbul Üniversitesi’nde yatay geçişlerde sorun olmaz. Üniversite hiçbir şeyi gizli saklı yapmaz.”

İmamoğlu’nun üniversite diplomasıyla ilgili iddialara, avukatları Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan yanıt verdi. Sözüer: “O zamanki mevzuata göre bu imkân var. Başvuruda da koşullarda da sorun yok.” Pehlivan: “İmamoğlu'nun müracaatı Ağustos 1990'da. YÖK'ün istismar edilen kararından 1,5 yıl öncesi. İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönemde, tanıma ve denklik şartı yok, böyle bir düzenleme bulunmuyor. Başvurunun uygunluğu değerlendirilirken tanıma ve denklik şartı aranması hukuken mümkün değil.”

15 yaşındaki R., Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından tutuklanan şüpheliler arasındaydı. R. hakkında; Salim Güran’ın cinayet sonrası kendisine “R. kız öldü mü yaşıyor mu” dediği bir ses kaydının olduğu, tutuklanması sonrası Salim Güran’a küfrederek, ‘senin yüzünden başımıza bunlar geldi’ dediği, cinayeti aydınlatacak bilgilere sahip olduğu iddiaları ortaya atıldı. Onur Erkan, R.’nin hikayesini anlattı.

Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: Erdoğan'ın TÜSİAD için dile getirdiği “kayıt dışı siyaset” kavramı, muhtemelen otoriter rejimlere armağan edilmiş yeni bir tanımdır ve kabul edilemez bir kavramdır. Kayıt dışı siyaset tabiri, “gerçeğe aykırı bilgi ve haber” gibi yasal düzenlemeler, Erdoğan’ın “Yeni Türkiye” olarak tanımladığı yapının, suskun, disiplinli ve itaatkâr toplum modeli etrafında inşa edilmek istendiğini gösteriyor.