GÜNÜN YAZILARI

Kerkük ateşi

KDP; Irak Meclisi’nde temsil edilen bir parti; Kerkük’te milletvekili, Irak hükümetinde bakanları var; dolayısıyla KDP’nin Kerkük’teki binasına dönmesi ve Aralık ayında yapılacak İl Meclis Seçimleri için faaliyetlerde bulunmasından daha doğal normal şey olmaz. Ancak bazı güçler¸ Kürtlerin Kerkük’teki nüfuzlarını artıracak bu gelişmeden rahatsızlık duyuyor ve KDP’nin Kerkük’te varlık göstermesine itiraz ediyorlar. Irak ve Kerkük üzerindeki kontrolünü korumak isteyen İran ve İran’a yakın Iraklı gruplar bunların başında geliyor. İran’a çok yakın olan Türkmen Erşat Salihi’nin ve Haşdi Şabi’nin Kerkük’teki hadiselerde başrolde olmaları, İran’ın durduğu yeri gösteriyor.

Angela Berzeg: 81 gündür Korhan’dan haber yok…

“Korhan’ı çok özlüyorum. Onu bulmak istiyorum. Onu birileri kaybettiyse bizden ne istiyorlar? Tina’nın kendiliğinden geldiğini düşünmüyorum, bir şekilde köye getirildiğini sanıyorum. Tina evimize ve arkadaşlarımızın evine geldi, sabahın erken saatlerinde bulundu.”

İnternet, cep telefonu ve sosyal medya olmasaydı popülist liderler yine de zuhur eder miydi?

Elitlerin 20. Yüzyıldaki hegemonik üstünlüğü, sahip oldukları bilgi birikimi nedeniyle esasen daha az eğitimli kesimlerin rızasına dayanıyordu. 21. Yüzyılla birlikte devreye giren yeni iletişim teknolojileri elitlerin bilgi tekelinin kırılmasında tayin edici bir rol oynadı. Geniş kitlelerin kamusal tartışmaya bu çapta katılımını sağlayan iletişim teknolojileri olmasaydı, aydınlanmış-elitlerin ‘üstün’ konumu ve ‘doğru’yu belirleme ‘hakları’ sorgulanabilir miydi? Bu soruya mutlak bir ‘sorgulanamazdı’ cevabı verilemez, fakat ortaya çıkacak itirazın, elitlerin yönetme ‘hakkına’ gösterilen rızaya bugün idrak ettiğimiz ölçüde bir darbe indiremeyeceği de açık.

Öteki mi lazım?

Şampiyon voleybol takımı oyuncuları, özel yaşamları, cinsel tercihleri ile gündemde değil. Hepimiz onları spordaki başarılarından tanıyoruz. Ancak garip gelse de, onları sürekli olarak LGBT konusuna iten, sadece onunla anan kesim, aynı zamanda LGBT karşıtı olan kesim. Ve bu kesim, sırf birilerini hedef gösterip, kendi varlıklarını devam ettirebilmek için karşı oldukları LGBT’nin PR’ını yapıyor. Cinsel tercih nedeniyle hedef aldıkları kişilerin böyle bir konuyu gündeme getirmek gibi bir çabası yok bu nedenle, “ihtiyaca binaen” kendileri getiriyorlar çünkü onlara bir öteki lazım. Telefon ekran fotoğrafı yapılacak kadar muhteşem bir görsele, fırsat bu fırsat nefret kusayım diyerek topun yerine fes yerleştiriyorlar. Gururumuz voleybol takımımızı kavgaları için araçsallaştırarak, emeklerine hakaret ediyorlar. Yine fırsatçılık bitmiyor çünkü bunlara da bir öteki lazım.
- Advertisement -

O zaman ellerinden kim tutacaktı?

İstanbul Kağıthane’de uyuşturucu satıcılarına operasyon düzenlendi. Emniyet görevlilerimizden Hakan Telli şehit edildi. Ciğerimiz yandı. Cenaze töreninde şehidimizin iki kız evladının ellerini İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ve İstanbul İl Emniyet Müdürümüz Zafer Aktaş tutuyorlardı. Sonra, şehit polisimizin 15 Temmuz sonrası kamu görevinden ihraç edildiği ve 697 sayılı KHK ile görevine iade edildiğine dair haberler ortaya çıktı. 697 sayılı OHAL KHK’sı Morbeyin tuzaklarının ortaya çıkması sonrasında mağdur olanların iade edildiği bir KHK idi. Daha fazla detaya girmeye gerek yok. Sn. Bakanımıza ve Sn. Emniyet Müdürümüze bir soru sormak istiyorum: Şehit polis memurumuz Hakan Telli mesleğinden uzak bırakıldığı süre içinde vefat etmiş olsaydı evlatlarının ellerinden kim tutacaktı?

En Son Çıkanlar