Peygamber aleyhissalâtu vesselam fakirleri öven o hadisleri söylerken, bir eli yağda bir eli balda biri değildi. Kendisi dörtyüz odalı sarayda veya sekiz odalı villada yaşarken barakada hayata tutunmaya çalışan bir fakire bu sözleri söylemiş de değildi. Herkes yokluk çekerken herkesten fazla o yokluğa razı olan Hz. Peygamberin diline, hadis olarak bize kadar ulaşan o sözler çok yakışıyordu. Ama o hadisler, saraylardan, villalardan, yumuşak koltuklardan, lüks arabalardan, çok rakamlı banka hesaplarından ve mangal partilerinden arta kalmış ağızlara hiç ama hiç yakışmıyor...
Time dergisi, Eylül 2024 sayısında yapay zeka alanındaki en etkili 100 ismi kapağına ikinci kez taşıdı. Kapakta okulundaki erkek öğrencilerin deep fake teknolojilerini kullanarak kendisinin cinsel içerikli videolarını oluşturduklarını fark edince duruma karşı sesini yükselterek, gerçek fotoğrafla bir görüntü üretirken doğrulama kodu eklenmesini sağlayan 15 yaşındaki aktivist Francesca Mani de “Her” filmindeki sesini anımsatan bir sesin OpenAI tarafından kullanıldığını belirterek hak iddia eden Scarlett Johansson da var.
Yaşar Kemal, Alman Der Spiegel dergisine Kürt meselesi konusunda yazdığı bir yazı nedeniyle yargılanıyordu. Bir linç kampanyası estiriliyordu. Duruşmanın yapılacağı güne hazırlanmak için Yaşar Kemal’e bir destek grubu oluşturmak üzere harekete geçtik. İlk önce Aziz Nesin’e başvurduk. Aralarının pek iyi olmadığını bilirdik. Yine de Aziz Nesin’in desteği önemliydi. Aziz Nesin, “Onun şimdiye kadar evine hiç gitmedim. Ama gelirim. Tabii ki, görüş farkımız olması önemli değil” dedi. “Aziz Nesin geliyor” denilince başka isimler de listeye eklendi: Türkan Şoray, Gençay Gürsoy, Atıf Yılmaz, İlhan Selçuk aklımda kalan isimler.
Üzerimde bir işi hal yoluna koymuş olmanın getirdiği bir huzur var. Bu yumuşak huzurun sebebi Yıldıray Oğur’a 13 Eylül 2024 yılında gönderdiğim mektubun Nevzat Bahtiyar’ın panik halinde verdiği dilekçe ile ifadesini üçüncü kez değiştirmesine yol açtığını düşünmemdir. Nevzat’ın katolik rahibi etkisi gösteren suretini her gördüğünde bütün günahlarını her ifadede daha berrak şekilde anlatan bir Salim var karşımızda. Narin’i öldürmesine neden olan yasak ilişkisini komşusu Nevzat’a itiraf ediveriyor Salim. Bütün çelişkilerine, çocuk gömmeyi soğukkanlılıkla anlattığı ifadesine rağmen kendini bir anda önyargılı sekülerlerin korumasında bulan bu Nevzat kim peki?
Bir kısım Arnavutluk eliti uzunca bir süredir “Arnavutluk-İslâm” ilişkisinin ülkenin (ve dahi topyekûn Arnavut havzasının) Avrupa’yla entegrasyonunun önünde bir engel oluşturduğu görüşünde. Dahası, İtalya’nın Arnavutluk üzerinde gitgide büyüyen nüfuzunun söz konusu görüşün kristalize olmasına (edilmesine) yaradığı da kayda geçmeli. Elbette bu eliti halkla eşitlemek mümkün değil. Fakat hâlihazırda Bektâşîliğin temsil ettiği tarihsel Arnavut ulusal semboliğinin ardında saklanarak bir “küresel manevra”yı gerçekleştirmeye hazırlananın da yine siyâseti icrâ eden bu elit olduğu açık.