GÜNÜN YAZILARI

Kürtçe Kürtlerin kırmızı çizgisidir

Başka konularda farklı düşünseler bile Kürtçe Kürtlerin kırmızı çizgisi olarak ortaya çıkmaya başlayacak. Çünkü herkes bilir ki Kürtçeye düşmanlık Kürde düşmanlıktır. Kürtçe annemiz, anadilimizdir. Örgüt-mörgüt, güvenlik-müvenlik söylemlerinizin canı cehenneme. Bir milletin anadiline saygısızlık yapma hakkınız yok. Kürtçeyi kriminalize etmeye çalışanlar boşa kürek sallıyor. Kendileri zamanın boyasıyla silinip gidecekler.

Üçüncü Dünya Savaşı (1) Başladı bile (*)

Üst solda, 26 Nisan 1937’deki Nazi-Faşist hava saldırısından sonra Guernica’nın yıkıntıları. İkinci Dünya Savaşı’nın ilk basamağı diyebileceğimiz İspanya İç Savaşı’ndan bir sahne. Üst sağda, bir sonraki etap: Alman Hava Kuvvtleri’nin 1940 sonbaharında neredeyse iki ay gece gündüz demeden bombaladığı Londra. Alt solda, günümüzde Gazze. Alt sağda, Ukrayna’nın Kyiv bölgesindeki Irpin kentinin, Rus bombardımanından sonra 2 Mart 2022’deki hali. Son ikisi, Üçüncü Dünya Savaşı’nın şimdiki ön-aşamasının görüntüleri.

Kenan Işık

Kenan Işık, yetenekli bir sanatçı olmanın ötesinde, tutarlı bir demokrat, akıntıya karşı yüzebilen bir aydındı. 2013 yılında Kürt sorununun barışçı çözümü amacıyla başlatılan diyaloğun kararlı destekçilerindendi. Sorulan bir soru üzerine başlatılan çözüm sürecine tam desteğini şöyle açıklamış, “Anadolu toprağı ayrımcılığa yüz vermeyen bir toprak. Canı gönülden diliyorum ki barış süreci hayırlısıyla tamamlansın” demişti.

Sokak köpeklerine ötanazili kanun Meclis’te kabul edildi. Özel: “Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz”

Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren ve kamuoyunda tepkilere neden olan 17 maddelik "Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" sabaha karşı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Meclis, oylama sonrası 1 Ekim'e kadar tatile girdi. Özgür Özel, yasayı Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyledi.
- Advertisement -

Müslümanlar neden geri kaldı?

Biz bugünden bakarak hem dini hem de bilimi fazlasıyla önemsiyoruz ve ilerleme veya gerilemenin onlar ile ilgili olduğunu varsayıyoruz. Bu liberal ve belki kitabî görüşün aslında çok da doğru olmadığını demokrasi ve ilerleme arasında uzunca süre varolduğu varsayılan güçlü bağın bugün kopmuş olmasından da anlayabiliriz. Din de bilim de siyasetin çobanlığında varsa tesirlerini gösterebiliyor. Ama patron her zaman siyaset.

En Son Çıkanlar