“Milli iradeye itaat” tercihi ya da anlayışı, Cumhuriyet’in son yüzyılına damgasını vurdu diyebiliriz. Bu konuda ilk ve uyarıcı yüzleşme, 27 Mayıs askeri darbesinin ardından yaşandı. Askerler seçilmiş Meclis’i kapattılar, partileri susturdular, bir anlamda milli iradeye el koydular. Ülkeyi yönetmeye talip oldular. İlk seçimde tasfiye edildiler. Halkın en az yarısı, Adnan Menderes ve arkadaşlarını destekleyen partilere oy verdi. Yani “milli irade” darbecileri kabul etmedi.
Denizde kaybolmuş birilerinin bulup da tırmandıkları küçük bir adanın aniden dev bir balina olarak hareketlenmesi ve canlı olduğunun ortaya çıkmasına benzer birşeydir siyasetin canlılığı.
CHP, 2018’den beri hem yerel hem de genel seçimlerde Kürt seçmenlerden ciddi bir siyasi destek alıyor. Lakin buna rağmen CHP’nin bütüncül bir Kürt politikası bulunmuyor. 2019’dan beri CHP yerel yönetimlerde iktidar; büyük şehirlerin mühim bir kısmı CHP tarafından yönetiliyor. Yani CHP “Ne yapalım biz muhalefetiz” bahanesinin arkasına sığınamaz.
Alışveriş bağımlılarının yüzde 72’sinin borçlu, üçte birinden fazlasının da 10 bin Euro’dan büyük bir borç altında olduğuna dikkat çekiliyor. Tabii bu durum kişinin ailesinde veya işyerinde finansal sorunlara yol açtığında, iş başka bir boyut kazanıyor. Doğru teşhis ve tedavi gerekli hale geliyor. Ki bütün bunlar kısmen kumar bağımlılığı için de söylenebilir.
Yozgat CHP’liler için hala “Yozgat bile” diye karşılanan, yeni keşfedilmiş ve hayat olan bir gezegen. Köylülerin bile artık tercih etmediği kasket takarak jest yapan genel başkan ve Yozgatlıları bile şaşırtan aşırı çiftçi övgülerinde saklanan yabancılık duygusunun geçmesi için yıllara ihtiyaç var.