GÜNÜN YAZILARI

Yeni sayfa

Öcalan’ın çağrısı son derece mühim; çünkü Türkiye’de son 40 yıldır toplumsal ve siyasal hayat silahlar üzerinden şekillendi. Politik taahhütlere, ittifaklara ve karşıtlıklara silahlar yön verdi. Hülasa silahların gölgesi her yere sindi. Öcalan’ın çağrısı bu gölgenin kalkması için önemli bir fırsat yaratıyor.

Öcalan’ın açıklaması ve post-PKK bir dünyada ‘terör’süz Kürtlüğün ortaya çıkması

Terör var Kürt yok deniyordu. Şimdi artık terör yok, Kürt var demek gerekecek. Ve Kürt varsa, bu devletin aynı zamanda bir Kürt devleti olduğu gerçeği ile kitlelerin barışmasını gerektiriyor. Kürtlerin kendi evlerinde, kendi vatanlarında, onurlu, eşit ve evsahibi olarak yaşamak dışında kimseden bir talepleri olmadı.

Yeni bir sayfa açılmıştır

Öcalan’ın açıklaması, PKK tarafında işin büyük ölçüde çözüldüğü gerçeğine işaret ediyor. Dönemini tamamlamıştır denilen örgüt, buna rağmen eylemlerine devam edebilir mi? Toptan karşı duruş gösterecekleri söylenemez. İçlerinden bazı gruplar ve grupçuklar çıkabilir. Tıpkı İrlanda barışına karşı çıkan İRA militanları gibi. Bir süre itiraz ettiler. Sonra toplumsal desteği kalmadığı için sönümlenir gider.

Kültürün sağı solu

İslam değerlerine hiçbir yönden uygun olmayan malzeme, biçim ve yöntemlerden oluşan bir kültür endüstrisi pratiği İslam değerlerine uygun bir sağ görüşün hegemonya kurmasına nasıl yarayacak? İlk akla gelen kuşkusuz aykırı ya da sorunlu görünen üretimin doğrudan ya da dolaylı yollardan ayıklanması. Böyle dayatmacı bir yöntem işler mi? Evet, işler. Tarihte çok örneği vardır. Yaptırımlar kültür alanının üretimini gerçekten ayrı bir yatağa kanalize eder. Ama ne kadar zengin görünse de kimsenin beslenmediği boşa bir kaynaktır bu. Sözgelimi 20. YY boyunca Sovyet Yazarlar Birliği’nin tercih ettiği yazarlar onlarca dilde milyona varan baskı sayılarında dağıtılırdı; bugün çok azının adını biliyoruz.
- Advertisement -

Özür dileriz, Mister José Mourinho

Belli ki José (affına sığınarak kendisine bundan sonra José diyeceğim, izniyle) o muazzam genius'ıyla, bilhassa bizim gibi Türkiye tedrisatından geçmişlerin havsalasının almayacağı bir yerden sesleniyor ülkemize. Eleştiriyor doğru, ne için? İstese bizi hiç umursamayabilirdi fakat o eğitmek için bizleri seçti. Bir insan neden bu yüce gönüllülüğü görmezden gelir? Neden Mister José Mourinho'nun İstanbul'da yaşamak ve döner yemek gibi büyük fedakârlıklarını umursamaz ve ondan yararlanmak varken oyuna başladığı 18 yaşındaki topçudan faul almaya çalışmak gibi hile hurda işler dâhil, ona zıt gider?

En Son Çıkanlar