GÜNÜN YAZILARI

Hollywood grevde, Venedik sönük

80. Venedik Film Festivali, dün gece dağıtılan ödüllerle sona erdi. Gelin, festivalden notlar, önemli anlar, kırmızı halıdan seçtiklerim ve kapanış gecesinde ödül kazananlara hep beraber bakalım.

Mesele Ayasofya değil, sen hala…

Karar gazetesi kültür sanat editörü Şule Demirtaş, Ayasofya’nın çok değerli bir sanat eseri olduğunu, ibadete açıldıktan sonra da korunması gerektiğini, çorap kokmaması gerektiğini, bir mabet olduğunu ancak Kabe, Kudüs gibi ilahi boyutu olan bir kutsal olmadığını yazdı. Normal şartlarda çok şaşırtıcı, Türkiye şartlarında oldukça olağan görülen bir biçimde yazı sonrası Şule Demirtaş linç edildi. Başörtüsü ona hatırlatıldı. Birilerinin işlerine geldiğinde başörtülü olmanız sizi dokunulmaz kılıyor, ters bir şey söylediğinizde ise en ağır ifadelerin muhatabı olabiliyorsunuz. Toplu taşımada başörtülü kadınlara “başını aç burası Türkiye” diye bağıran az gelişmiş türü kınayan kitle, başörtülü bir kadın diledikleri gibi konuşup, yazıp, davranmayınca küfürlerle, başörtülü kadınları hedef alabiliyor E sizin kınamaktan neredeyse hasta olduğunuz o saldırgan tipten farkınız ne?

Kore Gazisi’nden Tesbihli Rambo’ya…

Kore Savaşı’na askerlerimizi peşin peşin veriyoruz, NATO üyeliği vadeli, iki yıl sonra. O günlerde bazı gazete haberlerinde şehit askerlerimizin cebinden çikolata çıktığı yazıyor. Belki rivayet ama herkesin dilinde... Amerika’nın askerlere dağıttığı “piex” adı verilen kolilerde rengârenk yaldızlı çikolatalar da varmış. Memlekete, çoluk çocuğa götürmek için saklamışlar. Erimiş… Savaş hatıraları da öyle belki. Oda sıcaklığında eriyor.

Reşat Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi’nin Müziği

Bu şehirde bir zamanlar birileri yaşadı ve bu birileri bugün şehrin büstlerinde, freskolarında, çeşme kitabelerinde veya sokak adı levhalarında karşılaşabileceğimiz insanlar değildi. Koçu işte şehrin bu “herhangi” insanlarını da onların hikayelerini ve müzik zevklerini de ansiklopediye dahil etmekte tereddüt etmedi. Cerrahpaşa’da bir sokak köpeğinin madde adı olarak dahil edilebildiği bir ansiklopediydi bu. Sadece bu farklılığı bile, Koçu’ya ve onun “ömrümün mahsülü” diye tanıttığı İstanbul Ansiklopedisi’ne minnet duyabilmek için oldukça yeterli bir sebep.
- Advertisement -

İlk kadın arkeolog Jale İnan’ın 60 yıllık hayali: Burdur’un bronz imparatorları memlekete dönüyor

Geçen hafta, Manhattan Savcılığı T.C. Kültür Bakanlığı ile iş birliği halinde yürüttüğü soruşturma kapsamında ABD’deki Cleveland Sanat Müzesinde bulunan filozof Roma imparatoru Marcus Aurelius’un başsız bronz heykeline ve Worcester Sanat Müzesinde bulunan Marcus Aurelius’un kızının bronz heykeline el koydu. Burdur’da bulunan Antik Roma kenti Boubon’da eski imparator ve ailelerini anmak için inşa edilen bir tapınakta bulunan bu değerli bronz heykeller, 1967 yılında köylülerce yağmalanmış ve Amerikalı koleksiyonerlere satılmıştı. Heykellerin yağmalanıp ABD’ye kaçırıldığını ilk kez Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu Jale İnan tespit etmiş ve heykellerin iadesi için son nefesine kadar mücadele etmişti. Jale İnan, 2001 yılında 87 yaşındayken vefat etti, bronz imparator heykellerinin vasiyet ettiği gibi Burdur’a dönebildiğini göremedi. Jale İnan’ın yarım asırlık hayali, 2023 yılında Kültür Bakanlığı’nın işinin ehli bürokratları ve Antik Çağ’a takıntılı bir savaş gazisi olan Yunan asıllı Amerikalı bir savcının iş birliği sayesinde gerçekleşecek, Marcus Aurelius ve kızı yıllar sonra memleketine dönebilecek.

En Son Çıkanlar